Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

olmaktan çıkarıp, anlamsız ağustosböceği animal bağırmasına döndürüyor.
Kelimelerin fonemlerini ve fonetiğini bozuyor, değiştiriyor. Kelimeleri, anlam
türetilemeyecek seslere dönüştürüyor.


Humunal Ethology/İnsani Etoloji
İnsanın bir biyolojik yani animal, bir de insani yani hümünal yapısı vardır.
Dolayısıyla davranışları bu iki yapıdan kaynaklanır. Hayvani ve insani davranışları
vardır. İnsani etoloji, insanın hayvani davranışlarını inceler. İnsanın hayvani
davranışları hayvanlarınkilerle aynıdır. Hayvani davranışlar içgüdüseldir,
otomatiktir.


Dış Faktör, Uyaran, Tutulma
Hayvanlar dış faktör uyaranıyla hareket ederler. Kendisini uyaran çemberle ilişkili
yaşarlar. Dış olan bir şeyin içe alınması ile hareket ederler. Dış uyaranla bir
tutulma halindedirler. Yapabileceği dış uyaranla tutularak sadece otomatik
davranmaktır. Uyaranına karşı duramaz.


Duygularına tutulmuşlukta, beşeri düşünmeli değil, hormonal dürtüsel bir
davranış vardır. Tutulma, varlıkla ilişkiye girme imkanından yoksun olmak
demektir. Bu, tutulma nedeniyle kendi kendisiyle çevresi arasında asılı kalır. Bir
varlık olarak ne kendisini ne de çevresini algılayabilir. (Giorgio Agamben, Açıklık,
57.)


Hayvan, besin bulduğu çevre, avlandığı alan ve benzerlerinin bulunduğu grupla
ilişki içindedir. Bitkinin ve hayvanın yaşam alanlarında canlının, güdülendiği
hareket itkisi doğrultusunda tipik hareket edişini görürüz.


Bitki ve hayvanlar, kendilerinin dışında kalan bir şeye bağlıdırlar ve ne içeriyi ne
de dışarıyı görürler. Gece kelebeğinin kendisini çeken aleve teslim olması gibi,
nefsine teslim oluyor. Aleve tutulmuş halde kalışına karşı kör oluyor. Ağaçlar,
yeterli ısıyı alınca çiçek açarlar. Horoz, sabah güneşini alınca öter. Bunların hepsi
dış faktörde tutulmadır.


Çıplak kadını görünce tahrik olan erkek, dış faktörle hareket ediyordur. Hayvanlar
bile böyle değildir. Hayvanların hepsi çıplaktır. Hiçbir hayvan, hayvanın
çıplaklığından tahrik olarak cinsel ilişkiye girmez. Üreme mevsimi gelince cinsel
ilişkiye girer. Dolayısıyla çıplak kadınla tahrik olan erkek, hayvan da değildir.


Ses-Dil Ayrımı
Sesten dile geçmek, medeniliğin göstergesidir. Ses çıplak hayvanidir. Hayvan,
bağıran canlı iken insan konuşan canlıdır. Canlı varlıklar içerisinde konuşan tek
varlık insandır. İşte dil ve konuşmanın bir araya gelmesiyle şehir ve medeniyet
meydana gelir.


Hormon-logos Ayrımı
İnsan, logosu ve dili aracılığıyla kendisini, kendi çıplak yani biyo hayatından
dışlar. Canlı varlık, logosa sahip olmakla şehirde ve medeniyette yer alır. Dili
üreten logostur. Logos, beşeri akıldır. Doğal akıl, hormondur ve biyo yani çıplak
hayattır. Hormonun dili ve konuşması yoktur, bağırması vardır. Logos, canlının
kendi doğal sesini bastırır. Şehirde biyo hayata yer yoktur. Biyo hayat
aşamasında kalanlarla şehir ve şehir hayatı oluşturulamaz. Ortak yaşam alanını

Free download pdf