Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

Duygular somuttur, Tanrı ise soyuttur. Animal durumda somut, soyuta galip
gelir. Soyutu somuta galip getirmek, hümünal soyut düşünme yapabilmeyi
gerektirir. İman demek, soyutu somuta galip getirmek ve kişide egemen kılmak
demektir. Bunu ancak beşeri zihinsel düşünme yapmakla gerçekleştirmek
mümkündür. Çünkü bir şeyle beşeri zihinsel boğuşma yapılmazsa onunla
oluşulmaz. Somut düşünme biyolojik-animal, soyut düşünme ise lojik-hümünal
düşünmedir. Aslında iman, biyolojik bedende mevcut değildir, soyut zihindedir.
Soyut düşünemeyen kişi, iman sahibi de olamaz. Beşeri soyut düşünme
yapamayan kişinin imandan kastettiği şey; doğal korku ve umut duygularından
başka bir şey değildir.


“Yaptığın yardım, ötekini çalışıp kazanmak hazzından mahrum bırakıyorsa, bu
yardım ahlaken kötüdür.”
Yüklenmiş, Kes-Yapıştır İman
Zihinsel düşünme işlemi yapmaksızın edinilen iman, “yüklenmiş ya da kes-
yapıştır iman”dır. Başkasından taklit edilerek ve duyularak hazır edinilen,
indirilmiş, a priori, başkasının imanıdır. Kişinin kendisinin imanı değildir. Bu
imana, Kelam ilmi, “taklidi iman” adı verir. Böyle bir imanla oluşmak imkansızdır.
Çünkü iman üzerinde zihinsel işlemle boğuşma yapılmamıştır. İnsan, zihinsel
boğuşma yapmaksızın edindiği şeyle oluşamıyor. Kuran’ın, “düşünme” üzerinde
ısrarla durması, başta Allah’a olmak üzere söylemlerine imanı zihinsele
dönüştürmek istemesindendir. Bu imana “tahkiki iman” yani kazanımlı a
posteriori iman adı verilir. Kuran, ibadetleri dahi, mesela fiziksel namazı, Allah’la
zihinsel ilişki kurmak için bir araç olarak kullanır: “(Ey Muhammed!) Kitaptan
sana vahyolunanı oku, salatı yap. Çünkü salat, insanı hayasızlıktan ve kötülükten
alıkoyar. Ama Allah’ı zikretmek (düşünmek) daha büyüktür. Allah yaptıklarınızı
biliyor.” Ankebut, 45. Allah’ı zikretmek, zihinsel düşünme işlemidir.


“Gerçek iman, inandığımız şeyde değil yaptığımız şeyde konumlanmıştır.”


Sahte İman
Homo dupleks kişiliklerin tek derdi, mahkemeden kurtulmaktır. O nedenle
cesaretle ve imanla işledikleri suçlarını yakalandıklarında çok rahat inkar ederler,
itiraf edemezler. Onların cesareti ve imanı, yakalanana ve mahkumiyetle
karşılaşana kadardır. Onlar gerçek imanlı değildirler. Onlar pseudo yani sahte
iman sahibidirler. Onlar yaptıklarının tam tersini söyleyebilir, söylediklerinin tam
tersini yapabilir karaktere sahiptirler. İman, tamamen davranışlarla ilgili bir
şeydir.


“Dindar olduğunu davranışlarıyla değil de söylemiyle göstermeye çalışan kişiden
uzak durmak gerekir. Çünkü mutlaka haksız kazanççıdır.”


Sokma İman
Türkiye’deki iman, sokma imandır, özümsenmemiştir. Çünkü insanlara iman,
dışarıdan enjekte edilmektedir. İman, dışarıdan cd takarak edinilmez. İmanın
özümsenmesi, kişinin, imanı zihinsel işlem yaparak edinmesine bağlıdır. Sokma
iman, atasözümüzün dediği gibi yedi adım gidiyor. İman, haksız kazanç elde
etme imkanı doğana kadar gidiyor ondan sonra yok oluyor. Atasözü: “Sokma akıl
yedi adım gider.”


“Dindarlık başka, dincilik başka şeydir. Dinin emirlerini uygulamadığı halde
mümin olduğunu iddia eden kişi, dindar değil, dinci kişidir.”

Free download pdf