başkalarında, bir araç olarak değil de her zaman bir amaç olarak görecek şekilde
davran! 3- Öyle davran ki iraden, kendisini herkes için geçerli olan kurallar koyan
bir yasa koyucu olarak hissetsin! ( Kendi kendinin yargıcı ol.)
AHLAK FİLOZOFLARI
SOKRATES (MÖ. 469-399)
İlk ahlak felsefecisi olarak tanınan Sokrates, ahlaklı insanın nasıl yaşaması ve
davranması gerektiği ile ilgili fikirler üretmiştir. Ahlak ile bilgi arasındaki ilişkiyi ön
plana çıkarır. Ahlaklılık ile bilgililik ve ahlaksızlık ile bilgisizlik arasındaki
paralelliğe dikkatleri çekmek istemiştir. “Ahlaklı davranış, bilgili olmakla
mümkündür,” der. Böyle olunca eğitime çok büyük görev düşer. Ahlaklı
davranışlar, erdemler, yasalar ve değerler insanlara öğretilebilir.
Ahlak konusundaki düşüncelerini yaşama geçiren ender filozoflardan biridir.
Atinalı gençlere yeni Tanrı’ları öğretmekle suçlanan Sokrates, yargılanır.
Mahkemede suçunu inkar etse veya yargıçların dedikleri karşısında susmayı
tercih etseydi, çok az bir ceza ile kurtulacağını bilmesine rağmen, o, kendisini çok
iyi bir felsefi biçimde savunarak, suçsuz olduğunu gösterir. Fakat önyargılı
yargıçlar, Sokrates’in savunmasını anlayamadılar ve onu ölüme mahkum ettiler.
Sokrates’in arkadaşları, onu hapisten kaçırmayı teklif etmelerine rağmen o,
yasalara karşı gelmeyeceğini bildirerek, ölümü seçmiştir.
Sokrates’in gerçek yaşamından verdiğimiz bu örnek, yasalar yanlış bile olsa, eğer
o yasaların bulunduğu ülkede yaşamayı tercih ediyorsan, yasaları da kabul
etmişsin düşüncesinde olduğunu, yasalara uymanın ahlaki bir görev olduğunu ve
yasalara karşı gelmenin, yani hapisten kaçmanın toplumun diğer bireyleri için
kötü örnek olduğunu anlatır.
FARABİ (870-950)
Ahlak görüşünde Aristotelesçi ahlakı, mistik bir ahlakla birleştirme çabasındadır.
Hem akılcı hem de mistik bir anlayışla tasavvuf ahlakına bir giriş yapmıştır.
İnsan davranışlarının amacı, “iyi” için olmalıdır. Bunun için insan önce kendini,
sonra da evreni anlamalıdır. Evrenin amacını anlayan insan mutluluğu bulmuş
demektir, çünkü evrendeki birliğin Faal (Tanrı) akıldan geldiğini görerek, Faal
akla yönelir. İnsanın ahlaki erdemindeki amacı, kötülükten kaçıp, iyiliğe
gitmesidir.
Bedeni korumak; insan ve hayvanlarda ortaktır. Buna karşılık hayvanda teorik
felsefe isteği mevcut değildir. Çünkü hayvanlarda düşünme gücü yoktur. Onlar
içgüdüleriyle hareket ederler. İnsanlar hem kendi üzerine hem de kendi özleri
üzerine düşünürler. İnsanı anlamak, evreni anlamak demektir, çünkü insan
evrenin bir parçasıdır. İnsan, parçadan bütüne ulaşmak ister. Bütünlük,
mutluluğun kendisinden başka bir şey değildir. Ahlak felsefesinin amacı, insanın
mutluluğu yakalaması için insana yol göstermektir.
Davranış Çeşitleri
1-İyi, ölçülü ve güzel davranışlar: İyi davranış, ölçülü olan davranıştır. Ölçülülük
orta yoldur. Örneğin; korkaklıkla atılganlık, savurganlıkla cimrilik arasında orta
yol ölçülülüktür. İyi davranış, insanı mutlu eder.
2- Kötü ve övgüye layık olmayan davranışlar.