Kuran Kıssalarından Ne Anlamalıyız

(Arzum) #1

Bunlar, tâ ilk surede Alak’ta hayır (kella) ile başlayan ilk itiraz, tuğyan ve
hegemonyanın örnekleridir: Mülk hegemonyaya yönelir! Zenginliği kendine
yeterli gören (mustağni) yasakçılığa/tecavüze/boğazlamaya yönelir!
Yukarıdaki “Misafirlerinden murad almaya kalkıştılar. Biz de
gözlerini siliverdik. Tadın azabımı ve uyarılarımı”ayetinde geçen
[râvedû] irade etmek, kararlı istek manasında olup bu bağlamda Türkçede
“cinsel taciz” dediğimiz anlamda kullanılmaktadır. Çünkü buradaki irade
etme eşcinsel ilişki talebi ile ilgili olduğu için “taciz” kelimesi uygun
düşmektedir. Keza ayette geçen “gözlerini sildik” [tamasnâ a’yunehum]
ifadesi deyim anlamında olup Türkçede “defterden silme” sözünü
çağrıştırır. Yani; “Şehvetten kudurmuş, gözleri artık hiçbir şey göremez
hale gelmiş, zıvanadan çıkmış bu güruhu, ‘Allah belânızı versin’ deyip
böyle körkütük bir halde bıraktık.” denmek isteniyor...


İkinci bölüm Hud suresinde:
“Elçilerimiz gelince, Lut onlar adına kaygılandı, telaşlandı ve: “Bu
çok zor bir gün.” dedi. Kavminden kimileri koşarak ona geldi.
Zaten bunlar, önceden beri böyle kötü işler yapmaktaydılar. Lut:
“Ey kavmim! İşte kızlarım. Onlar sizin için daha temiz. Sakının da
misafirlerimin yanında beni rezil etmeyin. İçinizde hiç mi aklı
başında
da bir adam yok?” dedi. Onlar: “Bırak şimdi, bizim kızlarında
gözümüz olmadığını biliyorsun. Ne istediğimizin gayet iyi
biliyorsun.” dediler. Lût: “Keşke, size karşı koyacak gücüm
kuvvetim olsaydı.” diye hayıflandı. “Ya da bana arka çıkacak
sağlam bir dayanak.” dedi. Elçiler: “Ey Lut! Emin ol biz Rabbinin
elçileriyiz; onlar sana ihtimal yok el uzatamazlar. Aileni de yanına
alarak gidin buralardan, arkanıza bile bakmayın. Ancak şu eşin
hariç, çünkü onların başına gelecek olan, onun da başına gelecek.
Haberin olsun. Onlar için belirlenmiş vakit sabahtır, zaten sabah
da yakın değil mi?” dediler. Nihayet emrimiz vaki olunca, o
şehirlerin altını üstüne getirdik ve üzerlerine sert taşlar yağdırdık.
Rabbinin katında hazırlanıp işaretlenmiş taşlar.. Öyle ki bu taşlar,
her zâlime hiç de uzak değildir.” (Hud; 78-82)
Görüldüğü gibi kıssanın burada geçmesinin sebebi, peygamberin
sığınacak bir dayanak aradığı, zorbalık karşısında çaresiz kaldığı yıllara
denk gelmesidir. Bu nedenle Lut’un da benzer bir dayatma ve çaresizlik
içinde kaldığı hatırlatılmakta ve destekleyici sözler söylenerek, Allah’ın
yardımının yakın olduğu belirtilmektedir.
Yukarıdaki bölüm zorbalığa karşı çaresizlik sahnesi. Kapıya dayanmış
adamlar gelen misafiri istemekte, Lut ise adeta yalvararak beni rezil
etmeyin, yapmayın etmeyin demektedir. “Ahh gücüm kuvvetim olsaydı”
diye iç geçirmektedir. Çok açık bir şekilde kapıya dayanma, isteklerini
zorla almaya kalkışma olduğunu görüyoruz.
Aslında kıssada geçen “qavm” şehrin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri
oluyor. Çünkü bunlar yol kesmekte, kadınları bırakıp erkeklere gelmekte
yani Osmanlı saraylarında olduğu gibi has bahçelerinde eğlenmek için
kendilerine “oğlan” aramaktaydılar. “Erkeklere gelmek” (te’tûne’r-rical)

Free download pdf