Kuran Kıssalarından Ne Anlamalıyız

(Arzum) #1

Kur’an’da “Üsttekiler” ve “Alttakiler”


İbn Haldun (öl. 1406) altı asır
önce “Şu ana kadar ki bütün
tarih Bedevîler ile
Hadarîlerin mücadelesinden
ibarettir” demişti.
Aslında bu, kadim dinî
metinlerin; Avesta’nın,
Tevrat’ın, İncil’in ve Kur’an’ın
vurgularını yeniden ifade
etmekten başka bir şey değildir.
Hadarîler üsttekiler, Bedevîler
alttakiler oluyor. İbn Haldun’a
göre bu mücadelede birinden diğerine geçişte esas amil mülktür. Yani
servet ve iktidar sahipleri (üsttekiler) ile, bunlara sahip olmayanların;
dahası bunların gadrine uğrayanların (alttakilerin) ezelî mücadelesi...
“Ümmet-i vahide” (sınıfsız tek toplum), mülk (servet ve iktidar)
ihtirasları sebebiyle parçalanıp sınıflara ayırıldığından beri hiç durmadan
süren bir mücadele bu.
Bu yazıda, söz konusu ezelî mücadelenin her iki tarafına Kur’an’ın dünyası
açısından bakacağız. “Üsttekileri” ve “alttakileri” Kur’an’ın nasıl ele
aldığını, onlara ne dediğini, hangi bakımdan ayırdığını, ayırımda temel
saikin ne olduğunu göstermeye çalışacağız.
Görüleceği üzere ayırımda temel saik dil, din, ırk, itikat, renk, bölge,
cinsiyet vs. değil; mülk (servet ve iktidar) ile ilişkidir. Mülk sahipleri
üsttekileri, bunların gadrine uğrayanlar da alttakileri belirleyen temel saik
olmaktadır. Bu ayrımı Kur’an “Lehu’l-Mülk” ve “Lailahe illallah”
kılıcıyla kesip atmakta, devrimci bir altüst oluş çağrısı ile insanlığı eşitliğe
çağırmaktadır.
Tarih boyunca bunun hiç değişmediğini görüyoruz.
Müslüman, mu’min, münâfık, kâfir, zâlim, hakk, bâtıl, adâlet, tevhid, şirk
gibi nitelemeler, Firavun, Nemrud, Karun, Haman gibi tarihin kötü yüzleri,
Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Muhammed gibi tarihin iyi yüzleri, Zülkarneyn,
Ashab-ı Kehf, Ashab-ı Uhdud gibi kıssalar hep bu üsttekileri ve alttakileri
örneklemek içindir. Bu anlamda ikinci dereceden nitelemelerdir.
Bunların içi “mülk” (servet ve iktidar) ilişkileri ile doldurulduğunda ete
kemiğe bürünürler. Yoksa soyut bir dinî, itikâdî, kelâmî, teolojik söylem
olarak kalırlar. Kur’an’ın sahici bir gerçek hayat kitabı olması için
üsttekileri ve alttakileri “mülk” temelinde yeniden ele almamız ve analiz
etmemiz kaçınılmazdır.
Belli başlılarını ele alacağız. Önce “üsttekiler”den başlayalım.




AĞNİYÂ: “Zenginler” demektir. Kök olarak “ğina” zenginlik ve servet ,
“ğanî” zengin, ihtiyacı olmayan, kalantor, varlıklı, kodaman, “ğanimet”
düşmandan elde edilen zenginlikler, “mustağnî” de kendini her türlü
ihtiyacın üstünde gören zenginlik budalası demek oluyor.

Free download pdf