Kuran Kıssalarından Ne Anlamalıyız

(Arzum) #1

katkılar sağladıktan sonra bıraktıkları devasa miras ile tarihten çekilen
askeri tarım imparatorluklarının rahmidir...
Burası, bizim açımızdan (Türkiye), bin yıl boyunca önceki kadim
uygarlıkları, hususiyetle Fars, Arap, İslam ve Roma-Bizans mirasını
devralarak tarih sahnesine çıktığımız, insanlığın ortak yürüyüşüne
katıldığımız ontolojik havzamızdır.
Burası, ortak zaman, mekan, tarih, coğrafya, aidiyet, dil ve kültür evreni
ile biz idraki yarattığımız kültürel coğrafyamızdır.
Daha dar çerçevede burası dünya savaşında düvel-i muazzama ile
savaştığımız dokuz cepheyi birbirine bağlayan savunma hattımızdır.
Bu aidiyet ve biz idrakinde İstanbul'un işgali ile Bağdat'ın, Yemen’in,
Kudüs'ün, Trablusgarb’ın, Bosna'nın, Kerkük’ün, Erbil’in, Kobane’nin,
Zaho’nun, Musul’un, Süleymaniye’nin, Kabil'in, Kırım’ın, Grozni’nin işgali
aynı şeydir. Zira diyar aynı diyar, memleket aynı memlekettir.


Gel gör ki bu diyarlar, dünyanın orta yerinde yere serilmiş yatıyor...
Ülkeleri Salih’in devesi gibi sahipsiz...
Halkları İbrahim’in kuşları gibi parça parça ayrı tepelerde...
Şehirleri Zülkarneyn’in boynuzdan taç takmış kralları gibi işgaller altında...
Yurtları Yecüc ve Me’cüc ordularının istilası altında....
Kalbura dönmüş bir dünya, delik deşik edilmiş bir coğrafya...
Bölünmüş, parçalanmış; daha da bölünüyor, daha da parçalanıyor...


ABD adı üstünde 52 devletin birleşmesinden oluşan bir kıta biriliği...
Eski SSCB, şimdiki BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) veya Rusya
Federasyonu birleşik bir Avrasya gücü...
AB (Avrupa Birliği) Avrupa uygarlığının yarattığı bir birleşik kıta gücü...
Dünyanın orta yerinde ise koskoca bir boşluk?
Okyanusların ötesinde, dünyanın kenarında 52 devlet birleşmiş de,
dünyanın orta yerinde bir Anadolu, Mezopotamya, Ortadoğu birliği neden
yok?
Onlara sevdanın yolları, bize kurşunlar öyle mi?
Hayır! Buna var gücümüzle itiraz etmeliyiz.


Evrensel Adalet ve Barış Yurdu manasında Dâru’s-Selâm...
Diğerlerinden çok daha gerçekçi, mümkün, hatta bir zorunluluk...
Diyeceksiniz ki hayal...
Bu benim hayalim, siz başka bir şey diyebilirsiniz.
Ama unutmayalım ki hayal ile gerçek arasında daima ince bir zar vardır.
Bugün hayal denilen nice olay var ki pekala gerçeğe dönüşmüştür. Hem de
hiç beklenmedik bir şekil ve zamanda...


Evrensel Adalet ve Barış yurdu (Dâr’us-Selâm) bir hayal değil; görevdir.
Kur’an “Allah Barış Yurdu’na çağırıyor. Allah kimi layık görürse onu
doğruluk ve dürüstlük yolunda yürütür.” (Yunus; 10/25) derken bu
hedefi göstermiyor mu?
Ayette geçen Barış Yurdu tabiri “Barış, esenlik, huzur, adalet, güvenlik
yurdu” anlamına gelmektedir. “Allah ‘Barış Yurdu’na çağırıyor” ifadesi

Free download pdf