Kuran Kıssalarından Ne Anlamalıyız

(Arzum) #1

kişi konuşur. Onların her birine Kün-Togdı, Ay-Toldı, Ögdülmüş, Odgurmuş
diye isimler verir. Aslında bu 4 şeyle kastedilen adalet, akıl, mutluluk ve
gelecektir. Bu 4’ünü birbiriyle konuşturur. Bununla hükümdara nasihat
etmektedir. Bunlar gerçek şahıslar değildir. Buna edebiyatta teşhis ve
intak sanatı denir. Görünmesi mümkün olmayan varlıkları görünür hale
getirmeye “teşhis”, konuşması mümkün olmayan varlıkları konuşur haline
getirmeye de “intak” denir.


Yeryüzünün Halifesi
Kur’an’daki Adem Kıssası da bunun bir benzeridir. Şeytan ve melek gibi dış
dünyada gerçek varlıklar yoktur. Bunlar insana ait bir takım durumların
şahıs haline getirilip konuşturulmasıdır. İçimizdeki bütün kötülük dürtüleri
“şeytan” adını alır, bizdeki, Tanrı’daki ve yeryüzündeki bütün iyilik
düşünceleri “melek” adını alır. Bizim gibi duyan gören, aynı türden
olduğumuz kişi “Adem” ismini alır. Onlar birbirleriyle konuşurlar. Burada
konuşan sadece Allah’tır. Orada Allah dışında ontolojik dünyada kendisini
görmesek bile yaşayan bir varlık yoktur. Şöyle anlatılır. “Rabbin meleklere,
‘Ben yeryüzünde halife yaratacağım.’ dediği vakit onlar, ‘Yeryüzünde kan
dökecek ve fesat çıkaracak birisini mi yaratacaksın.’ (...)dediler. Allah,
‘Ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim.’ Dedi (Bakara, 30)”
Bir tarafta Allah, bir tarafta melekler ve şeytan oturmuş ruhlar âleminde
konuşuyorlar dediğiniz zaman teorik olarak bir sürü sorun çıkar. Allah’a
yer biçmiş olursunuz. Allah’ı şeytanın karşısına oturtmuş olursunuz.
Yanlıştır. Bunların hepsi semboliktir. Bize burada bir şey anlatılmaya
çalışılıyor.


Allah’ın “Yeryüzünde halife var edeceğim” demesi ne demektir? Kur’an’da
halife ve emanet kelimesi birlikte kullanılmıştır. “Yarattıklarımı kendisine
emanet edeceğim.” anlamına geliyor. “Biz emaneti göklere, yere dağlara
teklife ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan
korktular ama onu insan yüklendi. Çünkü insanoğlu çok zalim ve cahildir.
(Ahzâb, 72)” Cahil bilgisiz demek değildir. Şehvetine uyan ve inatçı
demektir. İnsanoğlunun zalim, şehvetine uyan ve inatçı olduğu için
kendisine yüklenen emaneti üstlendiğini fakat dağların kendisine teklif
edilmesine rağmen buna sorumluluk bilinciyle yanaşmadıklarını söylüyor.
Burada anlatılmak istenen nedir? Emanet ve halife kelimelerini kafamıza
göre yorumlayamayız. Halife ve emanet kelimelerinin Kur’an’da geçtiği
yelere bakmak gerekir. Buna baktığımızda emanetten maksadın mülkiyet
olduğunu görüyoruz. Allah yaratmış olduğu mülkü insanoğluna emanet
olarak verdiğini söylüyor. Mülk Allah’ındır. Kullanım yetkisi insana
verilmiştir. Bunlarla ilgili hesaba çekileceğiz. Bana verilen bilgi, vücut,
sağlık sıhhat, iktidar, para, servet, mezara girmeden önce sana ait olan
her şey Allah’ın bir emanetidir.


Âdem Kıssasında, emanet verecek bir halife yaratacağını söylüyor.
Melekler de diyor ki, “Yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek birini
mi yaratacaksın?” Yani yaratılış itibariyle özünde bu özellikler olan,
toplama, biriktirme, kontrol etme hastalığı olan birisini mi yaratacaksın?

Free download pdf