Yaşayan Kur'anı Kerim

(Arzum) #1

11-HUD SURESİ 46.


Allah: "Ey Nuh! Oğlun asla senin ailenden değildi. İşin doğrusu bu değil. Şu halde bilmediğin bir şeyi benden isteme. Ben seni cahillerden olmaktan men
ederim!" buyurdu

11-HUD SURESİ 47. Nuh: "Ey Rabbim, senden bilmediğim şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer Sen beni bağışlamaz üzerimden sevgi ve merhametini eksik edersen mahvolurum!" dedi.


11-HUD SURESİ 48. Denildi ki: "Ey Nuh! Sen ve beraberindekiler, Bizden bir barış ve esenlik içinde inin. Daha br çok topluluğu çağlar boyu yaşatacağız. Sonuç olarak inkarcıların
Bizden göreceği acı br azaptır."


11-HUD SURESİ 49. İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de halkın. O halde güçlüklere göğüs ger. Gelecek sakınanlarındır; bundan hiç şüpheniz olmasın.


11-HUD SURESİ 50. AD'a da kardeşleri Hud'u gönderdik. Onlara, "Ey halkım! Allah için çalışın, O'na ibadet edin; sizin O'ndan başka hiçbir tanrınız yoktur. Sizin yaptığınız kuru
kuruya iftiradır.
11-HUD SURESİ 51. Ey Halkım! Ben sizden buna karşı maddi bir karşılık da istemiyorum. Benim mükafatım yalnızca allah'a aittir. Bu akıl tutulması neden?


11-HUD SURESİ 52. Ey Halkım! Rabbinizden af dileyin, O'na tövbe edin ki üzerinze göğün bereketini, sevgi ve merhametini bolca indirsin. Gücünüze güç katarak sizi yükseltsin,
günahta ısrar edip yüz çevirmeyin!" ddedi.
11-HUD SURESİ 53. Dediler ki: "Ey Hud! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Senin bir tek sözünle tanrılarımızı terk edip sana inanamayız."


11-HUD SURESİ 54,55. İhtimal, tanrılarımızın birisi seni fena halde çarpmış." Hud: "Ben Allah'ı şahit gösteriyorum, siz de şahit olun ki, ben O'ndan başka, koştuğunuz ortakların
hiçbirini tanımıyorum. Haydi toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, bir an bile göz açtırmayın.


11-HUD SURESİ 56.


Ama şunu unutmayın ki ben hem benim Rabbim, hemde sizin Rabbiniz olan Allah'a dayanmışım. Hiçbir canlı yoktur ki ipi O'nun elinde olmasın. Benim
Rabbim, doğruluk ve dürüstlük yolundadır; bundan hiç şüpheniz olmasın.

11-HUD SURESİ 57. Eğer aldırış etmezseniz, gönderilmiş olduğum vazifemi size tebliğ ettim. Rabbim sizin yerinize başka bir halk da getirir. Siz O'na zerrece zarar veremezsiniz.
Rabbim her şeyi gözetip koruyandır; bundan hiç şüpheniz olmasın." dedi


11-HUD SURESİ 58. Nihayet emrimiz vaki olunca, Hud'u ve beraberinde iman etmiş olanları sevgi ve merhametimizle kurtardık. Böylece onları ağır bir azaptan kurtarmış olduk.


11-HUD SURESİ 59. İşte Rablerinin ayetlerini inkar eden, peygamberlerine isyan eden ve her inatçı zorbanın emrine uyan ad kavminin sonu böyle oldu.


11-HUD SURESİ 60.


Hem bu dünyada, hemde kıyamet gününde bir lanet cezasına çarptırıldılar. Bak işte böyle, Rablerini yok saymıştı Ad kavmi ve bak Hud'un halkı Ad nasıl bir
daha geri gelmemecesine dilinip gitti.

11-HUD SURESİ 61.


SEMUD'A da kardeşleri Salih'i göndermiştik. O "Ey halkım! Allah için çalışın, O'na ibadet edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. Sizi yerden O meydana getirdi,
yeryüzünde yerleşerek orayı imara memur etti. O'ndan af dileyin, sonra O'na tövbe edin. Rabbim çok yakındır, tövbe edene karşılık verendir; bundan hiç
şüpheniz olmasın." dedi.
11-HUD SURESİ 62. Onlar: "Ey Salih! Senin geleceğinden ümitliydik, şimdi bizi atalarımızın taptığına tapmaktan vazgeçmek mi istiyorsun? Bu yaptığın endişe verici." dediler.


11-HUD SURESİ 63.


Salih: "Ey halkım! Eğer Rabbimden apaçık söz ile gelmişsem ve beni sevgi ve merhametle desteklemişse... O'na karşı çıktığım takdirde beni O'ndan kim
kurtarabilir? Demek ki siz bana verilecek zararı artırmaktan başka bir şey yapmayacaksınız.

11-HUD SURESİ 64. Ey halkım! İşte şu Allahın dişi devesi, sizin için bir göstergedir. Bırakın onu Allah'ın toprağında yayılsın, ona bir kötülük yapmayın. Aksi halde çok yakında azaba düçar olursunuz!" dedi


11-HUD SURESİ 65. Fakat onu küstahça öldürdüler. Salih de onlara: "İşte söylüyorum. Memleketinizde üç vakte kadar bekleyin, bunun hiçde yalan olmadığını göreceksiniz."
dedi.


11-HUD SURESİ 66. Nihayet emrimiz vaki olunca, Salihi ve beraberinde iman etmiş olanları, sevgi ve merhametimizle azaptan ve o günün rezilliğinden kurtardık. Rabbm çok güçlüdür. Çok üstündür; bundan hiç şüpheniz olmasın.


11-HUD SURESİ 67. Zulmedenleri ise korkunç bir ses yakaladı; yurtlarında çöke kaldılar.


11-HUD SURESİ 68. Sanki orada daha önce hiç yaşamamış? Gibiydiler. Bak, işte böyle Rablerini yok saymıştı Semud kavmi; ve bak, Semud bir daha geri gelmemecesine silinip gitti...


11-HUD SURESİ 69. İBRAHİM'E de elçilerimiz müjde ile geldiler ve "Selam!" dediler. O da "Ve aleyküm selam!" dedi ve bekletmeden kızartılmış bir buzağı getirdi.


11-HUD SURESİ 70. Yemeğe ellerini uzatmadıklarını görünce davranışları tuhafına gitti ve kendi kendine kaygılandı. "Endişelenmene gerek yok, zira biz Lut kavmine gönderildik." dediler.


11-HUD SURESİ 71. İbrahimin eşide ayakta dinliyordu ve bunu duyunca sevindi, çünkü ona İshak'ı müjdeledik, İshak'ın arkasından da Yakub'u...
11-HUD SURESİ 72. "Daha neler" dedi eşi, "Ben yaşlı bir kadın, kocam da yaşlı bir adamken çocuk mu doğuracağım? Ne tuhaf!


11-HUD SURESİ 73.


Elçiler: "Allah'ın işini mi tuhaf buluyorsun? Allah'ın bereketi, sevgi ve merhameti üzerinize olsun ey ev halkı. Allah'ın lutfu boldur, övülmeye layık olan O'dur;
bundan hiç şüpheniz olmasın." dediler.
11-HUD SURESİ 74. İbrahim'in kendisine müjde gelip de endişesi geçince, Lut kavmi hakkında bizimle tartışmaya başladı.
11-HUD SURESİ 75. Çünkü İbrahim, gerçekten ince ruhlu bir insandı; saf bir yürek temizliği içinde yalvarır yakarırdı.


11-HUD SURESİ 76. Elçiler: "Ey İbrahim! Vazgeç onlar için kendini yıpratıp durmaktan, çünkü Rabbinin buyruğu bir kere gelmiş bulunuyor ve artık bu azaptan geri dönüş yok!"
dediler.
11-HUD SURESİ 77. ELÇİLERİMİZ gelince Lut onlar adına kaygılandı, eli ayağı birbirine dolaştı ve: "Bu çok zor bir gün." dedi


11-HUD SURESİ 78.


Halkından kimileri şehvetten kudurmuşçasına ona geldi. Zaten bunlar, önceden beri böyle iğrenç işler yapmaktaydılar. Lut: "Ey halkım! İşte kadınlar. Onlar
sizim için daha temiz. Allah'ın öfkesini çekmekten sakının sakının da misafirlerimin yanında beni rezil etmeyin. İçinizde hiç mi aklı başında bir adam yok?"
dedi
11-HUD SURESİ 79. Onlar: "Bırak şimdi kadınları, bizim kadınlarda gözümüz olmadığını biliyorsun. Ne istediğimizin gayet iyi farkındasın." dediler
11-HUD SURESİ 80. Lut: "Keşke, size karşı koyacak gücüm kuvvetim olsaydı." diye hayıflandı. "Ya da bana arka çıkacak sağlam bir dayanak." dedi.


11-HUD SURESİ 81.


Elçiler: "Ey Lut! Emin ol biz Rabbinin elçileriyiz; onlar sana ihtimal yok el uzatamazlar. Aileni de yanına alarak çekin gidin buralardan, arkanıza bile bakmayın.
Ancak şu eşin hariç, çünkü onların başına gelecek olan, onun da başına gelecek. Haberin olsun. Onlar için belirlenmiş vakit sabahtır, zaten sabah da yakın
değil mi?" dediler.

11-HUD SURESİ 82,83.


Nihayet emrimiz vaki olunca, o şehirlerin altını üstüne getirdik ve üzerlrine sert taşlar yağdırdık. Rabbinin katında hazırlanıp işaretlenmiş taşlar...Öyle ki bu
taşlar, her zalime hiç de uzak değldir...

11-HUD SURESİ 84. MEDYEN'E de kardeşleri Şu'ayb'ı gönderdik. Şu'ayb onlara: "Ey halkım! Allak için çalışın, O'na ibadet edin, sizin ondan başka hiçbir tanrınız yoktur. Ölçüde ve tartıda hile yapmayın. Sizi çok şımarmış görüyorum ve gelip çatacak bir günün azabından korkuyorum.


11-HUD SURESİ 85. Ey halkım! Ölçerken ve tartarken dürüst olun. İnsanların hakkına hukukuna riayet edin. Sağa sola saldırarark yeryüzünde fesat çıkarmayın.
11-HUD SURESİ 86. Allah'ın helalinden bıraktığı kar sizin için daha hayırlıdır. Eğer gerçekten iman etmişseniz. Kaldı ki ben sizin bekçiniz de değilim." dedi.


11-HUD SURESİ 87. Onlar: " Ey Şu'ayb! Atalarımızın taptıklarını terk etmemizi veya mallarımız hususunda dilediğimiz gibi davranamayacağınızı sana destek olma/dayanışma (davan) mı emrediyor? Aslında sen halim selim, aklı başında birisisin." dediler.


11-HUD SURESİ 88.


Şu'ayb, "Ey halkım! Rabbimden apaçık sözler almışken ve beni güzel rızıkla rızıklandırmışken, ona karşı gelebileceğimi düşünebiliyor musunuz? Kendimle
çelişmek istemiyorum. İyilik, güzellik ve doğruluktan başka bir amacım yoktur. Başarımda Allahın yardımı iledir. Bu yüzden ben sadece O'na dayanır ve O'na
yönelirim.

11-HUD SURESİ 89. Ey halkım! Bana olan düşmanlığınız, saın sizi Nuh, Hud veye Salih kavminin başlarına gelenler gibi bir felakete sürülemesin. Lut kavmide çok uzağınızda değil


11-HUD SURESİ 90. Rbbinizden af dileyin. O'na tövbe edin. Rabbimin sevgisi ve merhameti sonsuzdur." dedi


11-HUD SURESİ 91. Onlar: "Ey Şu'ayb! Söylediklerinden pek bir şey anlamıyoruz, ciddiye alınacak bir taraftarın da yok. Eğer çevrende itibar ettiğimiz br kaç kişi de olmasaydı,
seni öldüresiye taşlardık. Bizim için hiçbir anlam ifade etmiyorsun." dediler.


11-HUD SURESİ 92.


Şu'ayb: "Ey halkım! Çevremdeki itabar ettiniz o birkaç kişi sizin için Allah'tan daha mı önemli ki onlar için Allah'ı gözden çıkarıyorsunuz? Rabbim bütün
yaptıklarınızı kuşatmıştır; bundan hiç şüpheniz olmasın.

11-HUD SURESİ 93. Ey halkım! Elinizden geleni yapın, ben de bana düşeni yapacağım. Fazla uzak değil o rezil rüsva edecek azap kimin başına gelecek ve kimmiş yalancı çok yakında göreceksiniz. Bekleyin, ben de sizinle birlikte bekliyorum." dedi.


11-HUD SURESİ 94. Nihayet emrimiz vaki olunda, Şu'ayb'ı ve beraberinde iman edenleri sevgi ve merhametimizle kurtardık. Zulmedenleri ise korkunç bir ses yakaladı ve
yurtlarunda çöke kaldılar.
11-HUD SURESİ 95. Sanki orada daha önce hiç yaşamamışlardı. Bak işte Semud'un silinip gittiği gibi Medyen de böyle silinip gitti...

Free download pdf