namikkemal

(ŞİİR PARKI) #1

Buna mukabil, hele zihni meşgul ve yorgun, olduğu
zamanlarda, boğazına çok düşkünlük gösterirdi. Gâh
dostunun eliyle hazırladığı İngiliz yemeklerini, gâh fındık,
fıstık ve patates kızartması gibi mezelik şeyleri atıştırırdı.
Hele sığır dili, peynir ve midyeyi pek severdi. Bazen
yazılarını yazarken bir taraftan ağzına dil dilimi attığı
olurdu. Rokfor peynirini içkiyle beraber atıştırmasını
severdi. Bira, şarap içtiği gibi viskiden de zevk alırdı.
Bulduğu zaman rakıyı da yuvarlardı.


Hele meyvalara karşı düşkünlüğü pek ziyadeydi. Portakal,
çilek, kiraz ve nar en sevdikleriydi. Rakı içtiği zamanlar
meze olarak sucuk, "foie gras" hoşuna giderdi. Sabah
kahvaltılarında yumurtasız yapamazdı. Yumurtayı rafadan
pişirir, çukurca bir tabağa kırar ve içersine ekmek doğra-
yarak yemesine bayılırdı. Rakı mezesi olarak Türkiye’den
getirttiği Manisa kavunu çekirdeği ile balmumu içinde balık
yumurtasını yemesinden de büyük zevk alırdı.


Ama, her ne kadar Kemal, "Sevdiğimi ekseri günler saat
dört ile beş arasında görürdüm. Bu kavuşma zamanı bana
cennetin birbirine cezbedilmiş iki ruh için düzenlediği bir
bayram gibi gelirdi. Ne tarafa baksam gözüme öyle gül
bahçesi filân değil âdeta doğal üstü bir takım heykeller
görünürdü, öyle bir halde ki gözlerimin bebeğine her ne
yansısa, sevdiğimin küçülmüş bir resmi sanırdım" demiş
olmasına rağmen, mizacı daima bir nedimei vicdanın
varlığını lüzumlu kılmazdı. Bu bakımdan yalnızlığı kendini
düşünebilmesine fırsat verdiği için severdi.


Fakat bir gün, nedimei vicdanı, Kemal’in beraber olmaktan
zevk aldığı gönül arkadaşı, kendisine evlenmek bahsini
açmıştı. Bir kızın yuva kurmak ihtiyaciyle kıvrandığım ve
Kemal’in herhalde böyle bir duyguya saygı göstereceğini
ifade etmişti. İşte o anda Kemal’in gözleri önüne Ali Suavi
gelmiş, onun nasıl mecbur kalıp Mary adlı bir İngiliz kızıyla

Free download pdf