111
ancak
ا
َ
م
َّ
ن
ِ
إ
mallarınız
ْ
مُك
ُ
ال
َ
و
ْ
م
َ
أ
ve
çocuklarınız
ْ
مُكُد
َ
لا
ْ
و
َ
أ
َ
و
bir imtihan
vesilesidir
ٌ
ة
َ
ن
ْ
تِف
ٌ
ر
ْ
ج
َ
أ
mükâfat
ise
ُ
َّ
ا�
َ
و
katındadır
Allah
ُ
دَه
ْ
ن
ِ
ع
ٌ
ی م
ِ
عَظ
büyük
Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihan
vesilesidir. Büyük mükâfat ise Allah tındadırka. (6 4 : 15 )
ا
َ
ھ
َ
ل
onun
vardır
ُ
ة
َ
ع
ْ
ب
َ
س
yedi
ٍ
با
َ
و
ْ
ب
َ
ا
kapısı
ٍ
اب
َ
ب
ِ
ّ
لكُ
ِ
ل
her b ir kapı
için vardır
ْ
م
ُ
ھ
ْ
ن
ِ
م
ٌ
ء
ْ
ز
ُ
ج
onlardan
ٌ
وم
ُ
س
ْ
ق
َ
م
ayrılmış
bir grup
nun (O cehennemin) yedi kapısı vardır. Her bir kapı
için, onlardan ayrılmış bi r grup vardır. (15:44)
yapmadık mı
ِ
ل
َ
عجْ
َ
ن
ْ
م
َ
ل
َ
أ
yeri
ضَ
ْ
ر
َ
ْ
الأ
bir döşek
ا
ً
اد
َ
ھ
ِ
م
dağları da
الَ
َ
ب
ِ
ج
ْ
ال
َ
و
ا
ً
اج
َ
و
ْ
ز
َ
أ
çift çift
اًاد
َ
ت
ْ
و
َ
أ
si zi yarattık
kazıklar
ْ
ما كُ
َ
ن
ْ
ق
َ
ل
َ
خ
َ
و
Yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da
kazıklar? Sizi çift çift yarattık. (7 8: 6-8)
112
ْ
مھُ
َ
ل
ٌ
وب
ُ
ل
ُ
ق
kalpleri
vardır
anlamazlar
gözleri
vardır
َ
ون
ُ
ھ
َ
ق
ْ
ف
َ
ی
َ
لا
َ
ون
ُ
ر
ِ
صْب
ُ
ی
َ
لا
görmezler
onlarla
onlarla
اھَ
ِ
ب
ٌ
ان
َ
ذ
ٰ
ا
ْ
مھُ
َ
ل
َ
و
laklarıku
vardır
َ
لا
َ
ون
ُ
ع
َ
مسْ
َ
ی
işitmezler
ا
َ
ھ
ِ
ب
onlarla
ا
َ
ھ
ِ
ب
ٌ
ن
ُ
ی
ْ
ع
َ
ا
ْ
مُھ
َ
ل
َ
و
Kal pleri vardır, onlarla anl amazlar, gözleri vardır, onlarla
görmezler, kulakları vardır, onlarla itmezleriş. (7 : 1 79 )
kuşkusuz
ن َّ
ِ
إ
takva
sahipleri
َ
ین
ِ
ق
َّ
ت
ُ
م
ْ
ال
cennetlerde
اتٍ
َّ
ن
َ
يج
ِ
ف
ve pınar
başlarındadırlar
ٍ
ون
ُ
یُع
َ
و
Kuşkusuz t akva sahipleri, cennetlerde ve pınar
başlarındadırlar. (51:15)
yaratılmamıştı
ا
َ
ھ
ُ
ل
ْ
ث
ِ
م
ki
ehirlerş
içinde
ي
ِ
دِ ف
َ
لا
ِ
ب
ْ
ال
ي
ِ
ت
َّ
ال
ْ
ق
َ
ل
ْ
خ
ُ
ی
ْ
م
َ
ل
onun bir
benzeri
Ki ehirlerş içinde onun bir benzeri yaratılmamıştı. ( 9: 8 8 )