61oysa onatattırırsakُاهَنْقَذَأْ
نِئَل
َوbirrahmetًةَمحَْرtarafımızdanاَّنمِsonraِد
ْع
َبْ
ن
ِمن ََّو لُق
َیَلkuşkusuzder kiَاءَّرَ
ضdokunansanmıyorumbirzarardanُ
ھْ
تَّسَماَذَ
ھَا ع َ ة
َّا ل سbenimhakkımdırkopacağınıdaًةَم
ِا ئَقي
ِل
ُّ
نُظَا أَم
َوbukıyâmetinOysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bi r
rahmet tattırırsak, kuşkusuz der ki: “Bu benim
hakkımdır. Kıyâmetin kopacağını da sanmıyorum. (41:50)
uğraşanlarَ
ن
ْو
َع
ْس
َیَ
نیذَِّال
َوâyetlerimizi (geçersizkılma) konusundaاَن
ِا ت
َیٰي ا
ِٓف(b izi) âcizbırakmak içinَ
ینِزِاج
َعُمteişonlarَ
ك
ِئٰٓولُ
اِابَذَعْي ا ل
ِفzırhabulundurulacakolanlardırazabiçindeَ
ونُرَ
ضحُْمÂyetlerimizi (geçersiz kılma) konusunda (bizi)
âciz bırakmak için aşanlaruğr , işte onlar, azab
içinde hazır bulundurulacak olanlardır.34:38)
62bir şeyyokturَي
ِھْ
نِإ
ىَولُ
ْالأilkَّلاِإö lümümüzdenbaşkaاَنُتَ
تْوَنُ م
ْحَانَمَوdiriltilecekَ
ی نِشَرْنُمِبbizdeğilizİlk ölümümüzden kabaş bir şey yoktur. Biz
(ölümden sonra) diriltilecek değiliz. ( 44:35)
َلاَي و
ِن
ْب
ِاطَخُ
تbenimlemuhatap olmaي
ِوا فُمَلَظَ
ی نذَِّالْم
ُھَّنِاzu lmedenlerhakkındaَ
ونُقَرْغُمboğulacaklardırş üphesiz onlarZulmedenler hakkında benimle muhatap olma.
Şüphesiz onlar boğulacaklardır! (11:37)