demokratlar ve kolektif Kürt kimlik ve özgürlükçülerine devlet
kapıları sımsıkı kapalı tutulmaya devam ediyordu.
AKP bir anlamda CHP’nin Birinci Cumhuriyet’teki rolünü
daha kısa bir süre içinde İkinci Cumhuriyet’te oynamış olmak-
tadır. Şüphesiz sermaye ve iktidar tekelleri arasında bir hege-
monik kaymadan bahsedilebilir. İki hegemonik güç arasında el-
bette Çin Seddi yoktur. Cumhuriyet’in birçok ideolojik ve politik
kurumunu ortaklaşa paylaşmaktadırlar. Fakat yine de aralarında
önemli farklar, dolayısıyla çelişkiler vardır. Görünüşte çatışmalar
laiklik-şeriat ekseninde, daha çok da sembolleşmiş olarak türban
tartışmalarında geçmektedir. Özünde ise iki hegemonik kesim
arasında ciddi ideolojik, politik, ekonomik ve kültürel çelişkiler
vardır. Çelişkiyi tarihsel arka planıyla bağlantılandırırsak, Os-
manlı-Cumhuriyet çelişkisi Yeni Osmanlıcılar-Laik Cumhuriy-
etçiler çelişkisi olarak devam etmektedir. AKP’yi 12 Eylül reji-
minin ideolojik, politik, ekonomik ve kültürel kurumlaşması
olarak değerlendirmek daha gerçekçidir. Birinci Cumhuriyet’in
CHP’si neyse, 12 Eylül’ün İkinci Cumhuriyet’inin AKP’si de
odur. AKP hegemonik iktidarını kendi anayasasıyla (Aslında 12
Eylül anayasasının liberal versiyonudur) taçlandırmak istemek-
tedir. 2011 seçimlerinin temel hedefi budur.
AKP hegemonyasının Kürt politikası CHP hegemonyasının
politikalarından farklı değildir. Her iki parti de Kürtleri inkar ve
imha politikasını eskisi gibi sürdüremiyorsa, bunun temelinde
PKK’nin yürüttüğü ve bastırılamayan mücadelesi yatmaktadır.
Yoksa kendisine kalsa, AKP’nin Kürt inkarcılığı ve imhacılığı
CHP’ninkinden geride kalmaz. Hatta bazı yönleriyle, özellikle
dinci ideoloji fanatikliğiyle (Hizbul-Kontra örneğinde görüldüğü
gibi) CHP’ninkine taş çıkartır. PKK’de yaşanan 2002-2004 tas-
fiyeciliğinin arkasındaki teşvik edici güç esas olarak AKP’dir.
Yine devlet içinde başlayan siyasi çözüm arayışlarını tıkayan güç
de esas olarak AKP’dir. AKP devletin çözüm eğilimini kendi
hegemonik tırmanışı için kullanmaktadır. Hem bu eğilimin içe-
riğini sulandırmakta, hem kendi propagandası için kullanmakta,
hem de içini boşaltıp boşa çıkarmaktadır. Bu yönüyle daha açık
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu