Hüdâ rızası için, ey mücâhidîn-i kirâm,
- Ki pâk alınlannız dine en son istihkâm -
Sebatı kesmeyiniz, çünkü sade sizde ümid.
Dönerseniz ebediyyen söner gider tevhîd.
(Sebilürreşad. 1921, c. XIX. sayı 473)
demiş; istilâcı düşman ordusunu da «Ehl-i
Salip» olarak görmüş: o sıralarda Malta’da
sürgün olan Süleyman Nazif’e söyle
seslenmiştir:
Saldırsa da kırk Ehl-i Salip ordusu, kol kol,
Dört yüz bu kadar milyon esir olmaz emin
ol!
(Sebilürreşad, 1921, c. XIX, sayı 476)
Dergide hep bu görüş savunulmuş, söz
gelimi Eşref Edip imzalı bir makalede şöyle
denmiştir:
(...) Düşmanlar İslâmlığın bağımsızlığının son
parıltısını söndürmeğe kalkıştılar. Bütün
hücumlarını İslâmlığın can evine yönelttiler.