Devlete ve siyasi iktidara karşı gelmek, büyük suç olarak kabul edilmiştir. Kuran,
siyasal egemen olarak ilan ettiği Allah ve Resulüne karşı savaşma fiiline bedensel
cezaların her çeşidini verir: “Allah ve Resulüne karşı savaşanların ve yeryüzünde
fesat çıkarmaya çalışanların cezası ancak öldürülmeleri ya asılmaları ya da el ve
ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir.”
Maide, 33.
Vücut Dokunulmazlığını İhlal Eden Cezalar
Kuran, yeni bir ceza çeşidi getirmemiştir. İnsanlığın binlerce yıl boyunca ürettiği
ve kendi döneminde uygulanan cezaları aynen almıştır. Bu cezalar vücut
dokunulmazlığını ihlal eden fiziksel cezalardır. Vücut dokunulmazlığı ihlali,
başkasının bedenine acı veren dövme ve vücut bütünlüğünü bozan organ kesme
gibi fiillerdir.
DAYAK CEZASI
Hafif ceza olarak dayak, bedene uygulanan bedensel bir cezadır. İşlediği cürüm
veya fiile karşılık, suçlunun el ile ve sopa ile veya buna benzer bir araçla
dövülerek cezalandırılmasıdır.
Kocanın, Karısına Dayak Cezası
Kocanın Egemenliği
Kuran, Tevrat’ın ve o dönemin ataerkil konseptini alarak, kocanın karısının
egemeni olduğu görüşündedir. Erkeğin egemenliğini şu ayet gösterir: “Ancak
erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azîzdir, hakîmdir.”
Bakara, 228. “Allah’ın, bazı insanları bazılarına üstün kılması ve mallarından
nafaka vermeleri nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde egemendirler. Salih
kadınlar itaatkardırlar. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gaybı
koruyucudurlar.” Nisa, 34. “Salih kadınlar itaatkardırlar” cümlesi, yine Tevrat’ın
konsepti alınarak, kadının, aile reisi olarak kabul edilen kocayı mutlu etmek için
var olduğunun kabul edildiğini gösterir. Kocanın, karısını yönetme yetkisi, karının
kocanın mülkü olmasındandır.
Kuran’a göre, karısının reisi ve egemeni olan koca, aralarındaki uyuşmazlık
sorunun çözümü olarak, devrin fiziksel ceza hukuku ile tutarlı olarak karısına
dayak cezası uygulayabilir: “İtaatsizliğinden korktuğunuz kadınlara nasihat edin,
onları yataklarda yalnız bırakın ve dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların
aleyhine başka yol aramayın. Şüphesiz Allah yücedir büyüktür.” Nisa, 34.
Kadının, kocasına itaatsizliği, kocasının cezalandıracağı bir suç olarak görülüyor.
Fakat kocanın karısına itaatsizliğinden, onun suç olmasından ve karısının
kocasına aynı dövme cezasını uygulamasından söz etmiyor.
Cinsel Suçlar, Zina Cezası
Çağımıza kadar dünyanın hemen her yerinde aynı bedensel cezalar uygulanırdı.
Mesela Oğuzlar’da evli bir kadınla zina yapan, hükümdarın kapısına götürülür ve
onun emri üzerine her ikisine 300’er sopa vurulurdu. Zani, eğer fakirse, dayak
cezasından ve bir müddet hapiste yattıktan sonra serbest bırakılırdı.
Kuran da, zina fiiline, devrin ceza sistemi olarak bedene uygulanan sopayla
dayak cezası verir: “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek
vurun.” Nur, 2. Hırsızlığa verilen el kesme cezası ile kıyaslandığında zinaya yüz
değnek vurma cezası hafif kalmaktadır. Bu durum Kuran’ın, hırsızlığı zinadan
daha ağır bir suç olarak gördüğünü gösterir.