FELSEFE ÜNİVERSİTESİ KURMAK
Çağımız, felsefenin ürünüdür. Bu nedenle çağdaş toplumlarda her alanın felsefesi
vardır. Bizim ülkemizde halen bir tanesi bile yoktur. Toplumumuzun
çağdaşlaşmasını istiyorsak, aradaki mesafeyi kısaltmanın tek yolu, bir an önce
bütün alanların filozoflarını üreten bir “Felsefe Üniversitesi” kurmamız şarttır.
Kendilerine gönderdiğim bu dosyayı, işte şimdi ele alırlarsa kamuoyu olarak çok
makbule geçecektir.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın bu Felsefe Üniversitesini kurmasını
diliyorum. Bunu kurduğunda, işte o zaman tarihe geçecektir.”
SİYASAL ve SOSYAL KİŞİCİLİK
“Günümüzde bizi tehdit eden şey pasiflik değil, sözde aktifliktir. Sözde
aktiflik yapmaktansa hiçbir şey yapmamak daha etkilidir.” S. Zizek
SİYASAL KİŞİCİLİK
Siyasal kişicilik, devletin kişi ile özdeşleşmesidir. Devletin, bir kişinin olmasıdır.
Yani bir kişinin kimliğinin, devletin kimliği olmasıdır. Bu kişi genellikle devletin
kurucusu ya da en tepe yöneticisi olan kişidir.
Devlet İsimleri
Tarihsel güzergâha baktığımızda; İlkçağ da devletlerin, bir etnisiteye mensup
kavimlerin veya sülalelerin isimlerini aldıkları görülür. Mesela Sami entisitesine
mensup kavimler olan Akatlar, Asurlular, Babilliler gibi devletler kavimlerinin ya
da kabilelerinin isimlerini almışlardır. Sümer Devleti, Sami olmayan bir kavim
tarafından kurulmuş ve devlet, bu kavmin adını almıştır.
Daha sonraları ortaçağda devletler, devletlerin kurulduğu şehirlerin, şehirleri
kuran kişilerle isimlenen coğrafi isimlerini alır olmuşlardır. Mesela Roma
İmparatorluğu, kurulduğu şehir olan Roma şehrinin kurucusu Romulus’un ismini
almıştır. Romus ve Romulus iki (veya ikiz) kardeştirler ve Roma şehrini
kurmuşlardır. Bizans İmparatorluğu ismini, şehrin ismi olan “Byzantion”dan alır.
Bizantion, İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası ve Konstantinopolis’ten önceki
adıdır. Bu şehir adını, onun kurucusu olan, bir Dor şehri olan Megara’dan gelen
bir Yunan kolonicisi olan Bizas ya da Bizantas adlı kişidir. Emeviler ve Abbasiler
devletleri de Kureyş kabilesine mensup ayrı sülalelerin isimlerini almışlardır.
Osmanlı Devleti, adını kurucusu ve Osmanlı Hanedanı’nın atası olan Osman Gazi
adlı bir kişiden alır. Yani bir kişinin devletidir.
Çağımızda
Çağımızda devletler, uluslarının adlarını aldılar. Fransa, Almanya, İngiltere,
Türkiye gibi. Bu ulusların adları aynı zamanda ülkelerin coğrafi adları
yapılmışlardır. Çünkü artık devletler ve ülkeler içlerinde yaşayan uluslarındır.
Fransa ve Almanya gibi isimler, bir etnisitenin ismini çağrıştırıyorsa da bu ülkeler
ve devletler artık bir etnisitenin değiller, içinde yaşayan herkesi ifade etmek
zorundadırlar. Çünkü artık ülkeler “ulus-ülke, devletler “ulus-devlet” olmuşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk tarafından kurulmuştur ama Atatürk, devlete kendi
ismini vermemiştir. Çünkü devletlere kurucuların isimlerini vermek o devirde
çağdışı olmuştu. Devlete, çağımızın sistemine uyarak coğrafyadan alınan ve