Şimdi bakıyorsunuz, “sala” adı altında vakitli vakitsiz biri aniden ortalıkta
“aaaaaaaa” diye hoparlörle bağırıyor. Bir ölümün ya da cumanın veya kandilin
gelişi haberini verecek. Bağırmaksızın bu haber verilemez mi? İlla da haberden
önce bağırmak mı gerekiyor? Bu çağda böyle bir din anlayışı çok ilkel
kalmaktadır. Bunun düzeltilmesi şarttır. Bunu düzeltmek, bütün Müslümanların
sorumluluğudur ve dine de büyük hizmet olacaktır. Hele “sala” ne Kuran’da ne de
Peygamber döneminde vardır. Emeviler’in uydurmasıdır.
Bu bağırmayı, din adı altında değil de başka nedenle yapan kişi ya delidir diye
akıl hastanesine ya da suçludur diye hapishaneye atılır. Şimdi normalde anormal
olan bir şeyin normal görüldüğü din, normal bir din görülmez. Müslümanlar,
Kutsal metinleri ve ezanı müzikli bağırarak okunmayı, önce Yahudilerden sonra
da Kiliseden almışlardır. Bu uygulamayı Hz. Peygamber ortadan kaldırmak
istemiştir.
Hz. Peygamberin, Kuran’ı ve ezanı müziğin söz ya da güfte malzemesi yaptığı hiç
vaki değildir. Onları bağırarak hiç okumamış ve okutmamıştır. Onları söylev,
söylem ve nutuk olarak söylemiştir. Ayrıca ezanda mesela “Eşhedu en lailahe
illallah” gibi cümleleri, tekrarlamamıştır, bir kere söyletmiştir. Bu tekrar, Emeviler
tarafından uydurulmuştur.
Bir ülkede ezanın okunuş biçimi, o ülkenin din kesiminin sanat, medeniyet,
hümanistlik, insan hakları, ahlak, dindarlık, algı ve idrak gibi manevi düzeyinin
dışavurumudur.
Kutsal metinlerin bağırılarak okunmasından dindar halk da rahatsızdır ama ses
çıkarmıyorlar. Gerek cami içinde gerekse cami dışındaki bu bağırmadan rahatsız
olan çok sayıda dindar kişi bana şikayetlerini bildirmektedirler.
“Ezanın ve salanın böyle bağırılarak okunmasının gerekçesi nedir?”
“Bir ülkenin ortak alanı, dinde temeli bulunmayan “sala” adı altında ulu
orta bağırmayla esir alınabiliyorsa, o ülkenin dindar, medeni ve insancıl
olduğu hiçbir disiplinle meşrulaştırılamaz.”
“Bir devlet; ezan ve sala adı altında, ülke çapında ve ulusal çapta,
halkına her gün sürekli sözlü şiddet uygulama hakkını nereden alıyor?”
Türkiye’de ezan ve sala okunuş biçimi ve ülke çapındaki bağırma gürültüsü
dünyanın başka hiçbir ülkesinde yoktur. Bunun nedeni nedir?
İslam’ın Katolikleştirilişi
Hristiyanlığın Ortaçağ boyunca yaşadığı Katolikleşmeyi şimdi İslam yaşıyor.
Uygulamada aynı özellikler görülüyor. Hristiyanlar bundan “İncil’e Dönüş”
akımıyla ürettiği Protestanlıkla başardı. İslam dünyasında da “Kuran’a Dönüş”
hareketleri, İslam’ı bu katolikleşmekten kurtarmak için Protestanlık hareketi
olarak görülebilir.