W. Hegel (1771-1831) şöyle der: “Köle, ölüm korkusuna teslim olduğu için,
hayvani doğa durumunun üzerine yükselememektedir. Kendisini koruma çabası
içindeki kölenin çabası övgüye layık ve soylu değildir. Doğa durumu, şiddetten
hali ve onda özgürlük olamaz.”
“Haksız kazanççı kişi, kendi başına özgür bağımsız bir kişi yani bizatihi varlık
değildir. O, hayvansal aç gözlüğün baskısı altında kalmış köledir. Özgürlük, en
genel anlamda, insanın üzerinde iç ve dış her hangi bir zorlayıcı unsurun ve
engelin olmamasıdır. Ormanda yiyecek arayan aç bir ayı, sadece biçimsel
anlamda özgürdür. Açlığına ve içgüdülerine bağımlı davranmaktan başka bir
seçeneği yoktur. Ayılar, yüce amaçlar için açlık grevi yapmazlar.”
“Taşın ve ayının davranışları; biyolojik-mekanik çalışan içgüdüleri, doğal varlıklar
ve çevreleri tarafından belirlenir. Bu anlamda makine gibidirler. Belli doğal
kurallara göre işlemek üzere programlanmışlardır. Burada beşeri değerler değil
hep fiziki yasalar geçerlidir.”
Arzunun Coşkusu (Libido), Vecd (Extasi) Hali
Vecd hali, insanın, kendisinden geçip kendisine malik olamadığı halidir. Vecd
halinde kişi, biyolojik orijinal haline geçer. Libidosu gereği arzuları coşar. Doğal
hal, biyolojik ya da animal haldir. Kişinin, parayı görünce kendisine malik
olamayışı, kendinden geçerek extasi hali olan vecde gelmesi, o kişide tanrının
değil malın etkili olduğunu gösterir. O kişi, tanrıya değil, mala inanıyordur. Çünkü
kendinden geçtiğinde arzusunun coşkusunun, tanrıda değil malda olduğunu
gösterir.
PSİKANALİTİK NEDEN
Hayvansal Benlik/İd Benliğinin Egemenliği
İd benliği; insanda doğuştan bulunan biyolojik, animal benliktir. Tek hedefi;
bedenin varlığını sürdürmektir. Bu nedenle tek düşüncesi, yem bulmak ve
üremek gibi bedenin biyolojik ihtiyaçlarının en bencilce doyurulmasıdır. Kendisini
yalnızca bu ihtiyaçlara göre ayarlar. Bir çeşit, insanın içindeki doyumsuz
hayvandır. İnsanı hayvan gibi hareket ettirir. Freud’a göre id, kişinin ilkel
benliğidir. Hazzın doyumu ilkesine göre çalışır. Hiçbir sosyal kuralı önemsemez.
Tek istediği, isteğinin yerine getirilmesidir. İd, baskın olarak bebeklerde görülür.
Bu nedenle ona, “kişiliğin çocuksu tarafı” da denir. İd benliğinin egemenliğindeki
birey, insanın bebeklik evresindedir ve insan olgusundan yoksundur. Hırsız, “id”
benliği ile hareket eden kişidir.
Süperego Benliğinin Yokluğu
Süperego, insanın toplumsal benliğidir. İnsani kural ve değerlerle insanı yönetir.
Buna vicdan da denilebilir. İyi ya da kötüyü birbirinden ayırmakla oluşur ve
gelişir. Hümünalliğin içselleştirilmiş halidir. “İd” benliğinin ihtiyaç ve talepleriyle
çatışma halindedir. Dürtü ve güdüleri durdurma ile ilgilenir. Örneğin alt bilinç
olarak izah edilen id, acıktığı zaman hemen bir şeyler bulup yemeyi amaçlar.
Ancak süperego, bunun insani değerlere ve kurallara uygun olması veya
olmaması gerektiğini hatırlatıp onu dizginler. Hırsız kişide süperego benliği
mevcut değildir.
BİYOLOJİK NEDENLER
Biyolojik-Animal Düşünme