toplumunun dahili sömürgecisi durumundadır. Toplumu ve ülkeyi söğüşleyerek
var oluyorlar, zengin oluyorlar.
“Atatürk’ün tattırdığı çağdaşlıktan sonra, Türkiye için geçmişten
çözümler aramak beyhude hatta topluma zararlı uğraşıdır.”
İlim Almak ve Bilim Üretmek
İlim almak, başkalarının ürettikleri bilgiyi almaktır. Halbuki asıl yapılması gereken
şey, bilim üretmektir. Biz de habire Hz. Peygamber’in, “İlim Çin’de de olsa alın,”
şeklindeki hadisini çok severiz ve söyleriz. Ama “bilim üretin” şeklindeki ne
ayetleri ne de hadisleri severiz ve söyleriz. Başkasının ürettiği ilmi almak, avcı ve
toplayıcılıktır.
Avrupa’ya Öğrenci Göndermek
Atatürk şöyle der: “Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil
yapmış, diploma almış gelmiş, olanları korumak kadar doğal ve lüzumlu bir şey
olmaktan başka, parti eğitim ve öğretim görmek için ilim ve fen almak için
Avrupa’ya, Amerika’ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve
göndereceğiz. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip,
öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık himaye ok zayıf kalır. Bunun yerine
mecburiyet geçerli olur.”
Muasır Medeniyet
Muasır medeniyet seviyesine çıkmak elbette önemlidir. Ama bu seviyeyi kimin
ürettiği ve bizim üretip üretmediğimiz önemlidir. Var olan bir medeniyet mutlaka
insanların ürünüdür. Önemli olan bu üretici insanlardan olup olmadığımızdır.
“Atatürk’ten önce modernizasyon, Atatürk ise modernleşme hareketi
yaptı. Birincisi kaportada, ikincisi motorda yapılır.”
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
Atatürk, orduya sadece ülkeyi koruma değil, aynı zamanda toplumu
çağdaşlaştırma vebali de vermişti. Ben şahsen, 1983 ile 203 yılları arasındaki
askerleri arıyorum. Onlar varken, hiç olmazsa, çağdaşlıktan anlayanlar vardı.
Şimdi o da yok.
Eski Paradigmalar
Felsefi ve bilimsel analiz sonucu olarak şunu buluyorum: Çağımız öncesi eski
paradigmaları siyasal iktidar gücünü kullanarak topluma empoze etmek
uygulanabilir ve sürdürülebilir değildir. Geçmişi topluma empoze etmek beyhude
uğraşıdır ve sadece ülkeye zaman kaybettirir. Geçmişi kullanmak, kendisi fikir
üretememe acziyetinden kaynaklanır. Hazırı kullanmaktır. Üstelik bir
imparatorluğu yok eden hazırı. Hazırcı olmak demek, insanın bir şey üretmede
aciz olduğu ilkel “avcı toplayıcı” olmak demektir. İlkel insan, başkası olan doğanın
ürünlerini avlayarak ve toplayarak geçinirdi. Çağımızdaki avcı toplayıcı ise, başka
insanların ürünlerini avlayarak ve toplayarak geçinir.
Atatürkçü Kesim
Allah’tan ki ülkemizde Atatürk sayesinde, geçmişin avcı ve toplayıcılığına karşı
çıkan ve çağdaşlığı savunan büyük bir Atatürkçü kesim vardır. İşte bu kesim,
Türkiye’nin, varlığını hala sürdüreceğine dair bir sigorta olarak görünmektedir.
Türkiye’de toplumsal tabanı olan tek kişi Atatürk’tür. Zaten onunkinin dışında bir
paradigma ile topluluk üretmek imkansızdır.