Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

“Türkiye’deki Atatürkçü kesimin varlığı, Türkiye için bir ontolojik
nimettir.”


Atatürk Nimeti
Atatürk, bir filozof ya da biliminsanı değildir, ondan bunları olması da
beklenemez. Ama o, bir düşünürdür ve düşünüşte çağı yakalamış biridir.
Aydınlanma çağı ve sonrasında üretilen fikirleri ülkeye taşımıştır. Onun
büyüklüğü; dinsel bir toplumda bu çağdaş fikirlerin ayırdına varması, onları
ülkeye taşımaya kararlı olması ve ülkede kararlılıkla uygulamaya koymasıdır.


“Atatürk’ün en büyük dezavantajı, yanında o aşamaya ulaşmış başka
kişilerin olmayışıdır.”


Öyle bir konjonktürde Atatürk’ün yetişmiş olması ve ortaya çıkıp iktidara gelme
başarısını göstermesi Allah’ın Türk milletine bir lütfu olarak geliyor bana. Allah’ın,
hala Türk milletini sevdiğine bir işaret olarak görüyorum. Çünkü Onun öyle
yetişmesi ve çıkışı imkansız bir muammadır ve ona felsefe ve bilimle açıklama
bulamıyorum.


Günümüz Türkiye’sinde Atatürk
Dinsel iktidarın varlığı, Atatürk’e hizmet eder. Atatürk’ün yeniden ve gerçek
olarak farkına varılması ve anlaşılmasına neden olur. Çünkü dinler, iktidara
gelince biterler. Son bir asır süresince Atatürk, Türkiye’de ilk kez, tümel olarak
siyasal iktidarda muhalefete düşmüştür. Böylece Atatürkçülük ilk kez bir
muhalefet hareketi olarak kendisini yeniden ele almakta ve oluşturmaktadır.
“Dinler, iktidara gelince biterler.”
Türkiye’nin geleceğinin, Atatürk’te olduğu kesindir. Zaman geçtikçe Atatürk, daha
da çok popüler olacaktır. Çünkü o, çağdaşlığı Türkiye toplumuna getirmiştir ve
onu temsil eder. İçinde yaşanılan çağda, çağın öncesini yaşamak imkansızdır.
Buna “anakronik durum” denir ve bu bir klinik vakadır. Bu durum, felsefi
söylemle, “stricto sensu” yani “dünyasız” olmaktır.


“Çağımızda çağımızın entelektüel piyasasına çıkabileceğiz tek kişimiz
Atatürk’tür.”


Tekrar Atatürk
Tekrar Atatürk zihniyetine ihtiyaç duyulacaktır. Böylece bir fırsat doğacaktır.
Fakat bu ihtiyacı karşılayacak çağdaş paradigmaları ne kadar üretebildiğimiz
önemlidir. Çünkü fırsatlar doğduğunda, o fırsata cevap olacak paradigmaların
hazır olmaması durumunda fırsat kaçırılır. Atatürk, ortaya çıktığı zaman doğmuş
olan fırsatın cevabı olmayı sağlamıştı.
“Gerçekler geç ve güç ama güçlü ve kalıcı ortaya çıkarlar.”
Victor Hugo: “Fikirler, zorla ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez!”
“Zamanı gelmiş fikirden daha güçlü hiçbir şey yoktur.”


Benim kişisel arzum şudur:
“Ya ben, Atatürk zamanında yaşamalıydım, ya da Atatürk benim
zamanımda yaşamalıydı.”


Ruhun şad olsun!

Free download pdf