Simgesel Otomat
Merkezsiz özne, kendini belirleme gücüne sahip özerk bir varlık değildir.
Bu bakımdan öznenin anlamı, öznenin içinde ya da merkezinde değildir.
Onun anlamı, kişinin idare ve irade merkezi, öznenin dışına
yerleştirilmiştir. Özne kendisini belirleyemez, başka kişilerin ve şeylerin
tebaası ya da başkalarının ipleri tarafından oynatılan bir kukladan başka
bir şey değildir. Yani Derrida’nın deyimiyle, başkasına bir “vantrilok” gibi
mahkum edilmiş bir tür “Simgesel Otomat”tır.
Tevrat’a göre, Adem’i, Havva’nın etkilemesi demek, aslında doğal olarak iç
faktörü nedeniyle kadın, erkeği yönetiyor demektir. Yani kadın, erkekten
daha akıllıdır ve erkek kendisini yönetmekten acizdir. Erkek merkezsiz
özne iken, kadın, merkezi kendi içinde olan merkezli öznedir. Fakat dış
faktör olan Tanrı’nın emriyle erkek, kadının yöneticisi yapıldı: “RAB Tanrı
kadına, “Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim. Ağrı çekerek doğum
yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek,” dedi.” Yar., 3/16.
“Kutsal Kitapların kurgusal hallerine değil, oldukları hallerine
inanmak gerekir.”
“Bir tek dünyada milyarlarca insan vardır. Bir tek insanda
milyarlarca dünya vardır.”
MÜMİN KİŞİNİN DİNSİZLİK YAPMASININ FELSEFESİ (I)
“Yerde tek adım atmak bir yol yapmadığı gibi tek fikir de zihinde yol yapmaz.
Derin bir fiziksel yol yapmak için tekrar tekrar yürürüz. Derin bir zihinsel yol
içinse hayatlarımıza egemen olan düşünceleri tekrar tekrar düşünmeliyiz.” Henry
David Thoreau (1817-1862)
Yoğun ve aşırı dinsel simgeselliğin ülke çapında her gün ve günde yirmi dört saat
uygulandığı bir ülkede aynı oranda dinsizlik denen hırsızlık, yolsuzluk, haksız
kazanç, taciz, tecavüz ve adam öldürmek gibi fiillerin işlenmesinin anlamını felsefi
olarak tespit etmeye çalışacağız.
Haksız kazanç yollarından biri olduğu için dinin yasakladığı faizin haram olduğunu
ısrarla savunan kişi neden hem faiz işi yapar hem de diğer haksız kazanç
yollarıyla haksız kazanç elde eder? Her fırsatta başkalarına dinin propagandasını
yapan kişi, dinin yasakladığı yalan söylemeyi neden yapar? Namazına titizlik
gösteren kişi, kul hakkını neden ihlal eder? Kul hakkı yiyen kişi, namazı gerçekte
Allah için mi yoksa çıkar için mi kılıyordur? Allah için kılması mümkün değildir.
Çünkü bütün davranışlar, birbirine tutarlı nedene dayanır.