giden yoldaki engeller, insanın kendi suçu ile düşmüş bulunduğu bu ergin olmayış
durumundan kurtuluşu ile ilgili güçlükler yavaş yavaş da olsa giderek
azalmaktadır. İşte bu bakımdan çağımız bir aydınlanma çağıdır.”
Aydınlanmanın Parolası
Kant, aydınlanmacılığı, "aklı kullanma cesareti" olarak tanımlandığında, genel
olarak Aydınlanma Çağı'nın felsefesini vermektedir.
Aydınlanmanın parolası: “Aklını kendin kullanma cesaretini göster!”
Öte yandan bilim alanındaki önemli gelişmeler de aydınlanma çağına öncülük
eder ve bu çağda ayrıca çok yoğun yeni bilimsel gelişmeler kaydedilir. Deney ve
gözlem, aklın uygulama araçları olarak bu dönemde bilimsel yöntemin ilkeleri
biçiminde ortaya çıkmış ve doğa bilimlerinde önemli gelişmelere kaynaklık
etmiştir.
AKILCI ve BİLİMSEL DÜŞÜNME
Çağımızın düşünüş biçimi; akılcı ve bilimsel düşünüş biçimidir. Akılcı ve bilimsel
düşünme; söz konusu olan olgu, obje ve olay hakkında ilgili bilim dalının tespit
ettiği teknik bilgilerle akıl yürüterek felsefi düşünme yapmaktır. Bu, tematik
düşünmedir. İşte bu düşünüş biçimi, Aydınlanmayı, o da çağımızı doğurmuştur.
LAİK DÜŞÜNME
Her türlü sübjektif ve taraflı düşünüşten bağımsız, nötr ve tarafsız bir
düşünmedir.
ÇAĞIMIZI ÜRETENLER
BARUCH SPİNOZA (1632-1677)
- asır felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri kabul edilir. En önemli
özelliği teolog ve filozof olmasıdır. Onunla birlikte düşün alanında teolog-filozof
çatallaşması, yani teologlardan filozof üremesi başlar. Tanrı kullanılarak tanrıdan
uzaklaşma başlatılır. En büyük eseri Ethica adlı ahlak kitabıdır.
Spinoza, Hollanda'da ticaretle uğraşan bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ailesi
Yahudi'ydi ve Portekiz'den engizisyonun baskıları dolayısıyla kaçıp önce Nantes'a
(Batı Fransa) sonra da Amsterdam'a ( 1622 yılı olarak tahmin ediliyor)
gelmişlerdi. Bilimsel buluşların, dinsel bölünme ve çatışmaların, siyasal
değişikliklerin ve felsefi gelişmelerin yoğun olduğu bir sırada Hollanda'da yaşadı.
Spinoza'nın babası, ticaretin yanı sıra sosyal alanda da gelişme kaydetmiş ve
Amsterdam'daki Sinagog'un ve Yahudi okulunun müdürü olmuştu. Ailesi
Spinoza'nın Yahudi hahamı olarak yetişmesini istemiş ve bu yönde gelişmesi için
her türlü eğitim olanaklarını sağlamıştı. Spinoza bu nedenle erken yaşta gittiği
Yahudi okullarında ve Sinagoglarda İbranice, Yahudi ve Arap teologların
çalışmalarını öğrenme olanağı bulmuştur.
Spinoza'nın laik ve sorgulayıcı düşüncesinde, eğitim sürecinin başlarında yer alan
öğretmeni liberal haham olarak bilinen Manasseh ben Israel’in etkisi vardır.
1656 'da 24 yaşındaki Spinoza,"Tanrı; evren ve doğanın işleyişidir. Onun bir
kişiliği yoktur. İncil, Tanrı’nın doğasını öğretmek için mecazi ve simgesel bir
kitaptır.” Aşkın bir tanrı anlayışı yerine içkin bir doğa anlayışı getirmiştir. Böylece
ruhun bedeni yönettiği insanbiçimli tanrı fikri yerine, bütün çeşitlilikleri barındıran