(istimta’) karşılık kararlaştırılmış olan ücretlerini verin,” cümlesinde görüldüğü
üzere, evlilik zevk yararlanmasına dayalı bir ticari satınalımdır. Ayette
faydalanmanın ne olduğu belirtilmemiş, genel olarak kullanılmıştır ama mehir,
cinsel ilişki karşılığında erkeğin ödediği ücrettir. Bu durum, evliliğin, cinsel ilişkiye
dayalı “ticari satınalım” olduğunu göstermektedir.
“Nikâhtan sonra henüz dokunmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden
kadınları boşarsanız bunda size mehir zorunluğu yoktur. Bu durumda onlara bir
müta (meta) verin. Zengin olan durumuna göre, fakir de durumuna göre
vermelidir. Münasip bir müt’a vermek iyiler için bir borçtur.” Bakara, 236. Mehir
belirlenemeden ve cinsel ilişki kurmadan boşanma olursa evlilik başlamış
olmamaktadır.
“Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden
boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların
vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna,
affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur. Aranızda iyilik ve
ihsanı unutmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı görür.” Bakara, 237. Bu
ayette, mehir belirlenmesi, cinsel ilişki yapılmasa da, evliliği başlatmış
olmaktadır. Bu durumda mehrin yarısı kadının hakkıdır.
Evlilik zifaf (cinsel ilişkiye girmek)tan veya halvet-i sahiha (kadınla erkeğin bir
arada yalnız kalma)dan önce kocanın fiiliyle sona ererse kadın kararlaştırılan
mehrin yarısını alır. Eğer bir mehir tespit edilmemişse sadece “müta” denilen
teselli hediyesi ile yetinmek zorunda kalır. Evlenme zifaftan veya halvet-i
sahihadan önce kadının kusuruyla sona ererse kadın mehrin tamamını kaybeder.
Kuran, erkeğin kadına mevcut mehir ödemesi geleneğini sürdürür. Fakat mehir
ödemenin nedenini söylemez.
Ayetlerden anlaşıldığına göre; Kuran’da evlilik; meşru cinsel ilişki birlikteliğidir.
Cinsel ilişki, kocanın mehir vödemesiyle meşrulaşır. Mehirin; erkeğin, kadının
cinsel ilişki evliliğini satın alması olduğu ortaya çıkmaktadır.
Evlenilmesi Haram Olan Kadınlar
“Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız
kardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları,
kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size
haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını
almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve
iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah
çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” Nisa, 23.
Akrabalık sisteminin sadece baba veya anne tarafından değil her iki taraftan
oluşması Kuran’ın, ne anasoylu ne de babasoylu aksine “bilateralsoylu” sistem
taraftarı olduğu görülür.
Erkeğin Egemenliği
“Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve
mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınlara egemen (kavvâmûn)dir.”
Nisa, 34. Erkeklerin üstünlüğünün çeşidi söylenmemektedir. Fakat erkeğin,
kadından biyolojik üstün olmasını ifade ettiği söylenebilir. Kuran’da ataerkillik