Şeritler boyunca yön değiştirdim şoförü sarhoş bir hurda
gibi, soğuk sabahlara uyandım ve ruhum karanlığa boyun
eğinceye dek direndim. Uykularım yarımdı, uykularım kor-
kak, uykularım kendi peygamberini uçurumdan aşağı iten
melek ve uykularım gerçek – sen yoktun, ben yoktum ve
tanrı yoktu. Başkalarının rüyalarında kayboldum, coğrafya-
larca aşk gördüm, her tende ve tüm renklerde. Her yeni bir
soru için nefesimi tuttum, teskin ettim gönlümü, ölümü pa-
hasına doğruyu söyleyen filozoflarla. Saat gece yarısını biraz
geçmişti, balkonun kuytu köşesinde gizlice sigara içen bir
ergen gibi tedirgindim, işler boka sardığında söylenmiş bir
“seni seviyorum” kadar köşeye sıkışmış ve bir kelebek kadar
beklentisiz. Suda seken küçük bir taşın tüm berraklığı alıp
götürmesi gibiydi hayat, kavramak için bitmesi gerekiyordu.