Kuran Kıssalarından Ne Anlamalıyız

(Arzum) #1

Kovulan bu dürtülerdir. İnsanoğlu, bu dürtüleri kabardığında onları
“aşağılık küstah, defol” diye kovmalıdır...
“İblis cinlerdendi... Ben onlara (iblis/şeytan, cin) ne göklerin ve yerin
yaratılışında, ne de kendilerinin yaratılışında bir rol vermedim/şahit
tutmadım” (Kehf; 50-51) ifadesi şeytanların ve cinlerin bizatihi ontolojik
varlıklar olmadığını, insanın arazı olduğunu yani insanla ilgili/ona bağlı bir
durumu ifade ettiğini gösterir. Ayrıca “Kullarım üzerinde senin
(iblisin/şeytanın/cinin) bir gücü yoktur.” (Araf; 41-43) ifadesi de bunu
destekler.
Aynı şekilde “Yaratma ikinci (bir ortak/şef’i) olmadan yalnızca kendisinin
(Allah’ın) iradesi iledir.” (Yunus; 10/3) ayeti de meleklerle ilgili aynı
durumu ifade eder. Yani Allah yaratmayı direk kendisi yapar, ikinci bir
güce (melek diye ayrı bir varlığa) rol vermez, onu ortak yapmaz. Melekler
Allah ile ilgili/O’na bağlı bir durumu (niteliklerini, sıfatlarını, melekelerini,
yerde ve gökte yarattıklarını/melekûtu) ifade eder. Örneğin “ikişer, üçer,
dörder kanatlı melekler” ifadesi hız ve kuşatıcılıktan mecazdır. Yani Allah’ın
bir işi en hızlı ve en kuşatıcı bir şekilde (tüm kanatlarıyla/bütün yönleriyle)
yaptığını anlatır. Keza “Onun kürsüsünü o gün sekiz büyük melek taşır”
ifadesi de egemenlik ve üstünlükten mecazdır. Yani o gün (kıyamette)
Allah her şeye egemendir ve her şeyin üstündedir, bütün yer ve gök
güçleri (melekût) O’nun emri altındadır denmek istenir.


Şeytanın Allah’ı “Beni azgınlığa ittiğin için” diyerek itham etmesi,
insanoğlunun yaptığı bir kötülüğü Allah’a atfetmesi ve “Allah böyle istedi”
demesini ifade eder. Özellikle din adına konuşanlar yaptıklarını “Allah öyle
istediği için” yaptıklarını söylerler ki dışlanması/kovulması gereken Şeytani
bir haslettir.
“Sağlarından, sollarından, arkalarından, önlerinden sokulacağım” temsilî
ifadesi Türkçede “Akla hayale gelmedik yollardan”, “Hiçbir fırsatı
kaçırmadan, her fırsatta”, “Kafasında kırk tilki dolaştırıp hiç birinin
kuyruğunu birbirine değdirmeden” , “Bin bir dolap çevirip düzen kurarak”
diye ifade dediğimiz manayı çağrıştırır. İnsanın içinde böyle dürtüler kanın
damarda dolandığı gibi dolanır ve “kötülük” dediğimiz şey buradan gelir...
Sağımızdan, solumuzdan, arkamızdan, önümüzden sokulmak nedir ve
nasıl olur? Şeytan devam ediyor: “Onlara yeryüzünde olan şeyleri süslü
göstereceğim (leuzeyyinenne).”(Hicr; 39-40). Peki, bize “süslü” kılınan
şeyler nelerdir?
Kur’an kendi kendini tefsire devam ediyor: “Kadınlara, evlat/çevre/taraftar
toplamaya, çil çil altınlara ve deste deste paralara, soylu atlara, sürülerle
davarlara, geniş arazilere sahip olmak insanlara süslendi (zuyyine li’nnâs).
Bütün bu zevkler dünya hayatının süsüdür (cazibe). Ancak asıl varılacak
güzel yer Allah’ın yanıdır.” (Al-İmran; 14).
Görüldüğü gibi ayette anlatılanlar, bugün, adına şehvet, şöhret, servet ve
siyaset dediğimiz iktidar araçlarıdır. Kadınlara düşkünlük (hubbi’ş-şehevâti
min’en-nisâ) şehveti, evlat/çevre/taraftar (benîn) sahibi olmak şöhreti, çil
çil altın ve deste deste para (ganâtıri’l-mugantarati min’ez-zehebi ve’l-
fıdda) serveti, soylu atlar (ki yönetici takımı soylu atlara binerdi), sürü gibi

Free download pdf