72-CİN SURESİ 3. Gerçekten Rabbimizin şanı çok yücedir. Kendisine ne bir eş, ne de bir çocuk edinmiştir,
72-CİN SURESİ 4. Demek bizim beyinsiz, Allah'a karşı saçma şeyler söylüyormuş.
72-CİN SURESİ 5. Demek, biz insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.
72-CİN SURESİ 6. İnsanlaradan kimileri cinleden adamları olduğunu iddia ederek, belalara karşı onlara sığınıp dururlardı. Demek sığındıkça kendi belalarını artırıyorlarmış.
72-CİN SURESİ 7. Onlarda sizin sandığınız gibi Allah hiç kimseyi asla peygamber göndermeyecek sanmışlardı.
72-CİN SURESİ 8. Böylece biz zaman oldu göğü yokladık. Fakat onu kuvvetli muhafızlar ve alevlerle dolu bulduk.
72-CİN SURESİ 9. Biz göğü dinlemeye kalkardık, oturur yıldızlaın hareketlerinden falcılık yapardık. Ama şimdi anlıyoruz ki kim böyle iş yaparsa kendisini ateş beklemektedir.
72-CİN SURESİ 10. Yine anlıyoruz ki, yeryüzünde kimin başına ne geleceğini, Rablerinin kötülük mü hayır mı dilediğini bz bilemeyiz.
72-CİN SURESİ 11. Bakın kimimiz gayet iyiyken, kimimiz başka yolda. Böyle farklı farklı farklı yollar tutturmuş gidiyoruz.
72-CİN SURESİ 12. Yime anladık ki, Allah'ı yeryüzünde aciz bırakmamıza imkan yok, kaçmakla da O'nu asla aciz bırakamayız.
72-CİN SURESİ 13. Bu nedenle biz doğruyu dinleyince iman ettik. Rabbine iman eden kimse hiçbir zaman zarara ve haksızlığa uğrama korkusu taşımaz.
72-CİN SURESİ 14. Bizden de müslimanlar var, doğru yoldan sapanlar var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğru yolun yolcusudurlar.
72-CİN SURESİ 15. Ama yoldan sapanlar cehenneme odun olmuşlardırç
72-CİN SURESİ 16,17. İşte böylelerine, girdikleri yolda şaşmadan yürürlerse üzerlerine nimetler yağdıracağız. Onları bu yolda sınayacağız Çünkü Rabbini anmaktan uzaklaşanı Allah gittikçe yükselen biz azaba uğratır.
72-CİN SURESİ 18. GEREK ŞU Kİ mescitler hep Allah içindir, o halde Allah'ın yanında başka birine yalvarıp yakarmayın.
72-CİN SURESİ 19. Allah'ın kulu ayağa kalkıp, O'na çağrı başlatınca başına üşüşmekten neredeyse tortop olacaklardı.
72-CİN SURESİ 20. Onlara söyle: "Ben ancak Rabbime çağırırım ve O'na hiçbir ortak koşmam.
72-CİN SURESİ 21. Ben size kandiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir irşat yapabilirim
72-CİN SURESİ 22. Kimse beni Allah'a karşı koruyamaz. Ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam.
72-CİN SURESİ 23.
Allah'ın mesajlarını duyurmamış ve elçilik görevimi tam anlamıyla yerine getirmemiş olmasaydım işte böyle olurdu. Her kim Allah'a ve peygamberine isyan
ederse onu, içinde ebedi kalacağı cehennem ateşi bekliyor.
72-CİN SURESİ 24. Nihayet o gün geldiğinde caresiz ve kimsesiz olan kimmiş anlayacaklar.
72-CİN SURESİ 25. Onlara söyle: "Bilmiyorum yakınmıdır o gün, yoksa Rabbim vaktini uzatır mı,
72-CİN SURESİ 26. Gaybı Allah bilir; Allah gaybın derin sırlarını kimseye açmaz,
72-CİN SURESİ 27,28. Ama seçtiği bir elçi olursa o başka, çünkü onun önünden ve ardından gözetleyiciler yürür... Böyle elçilere tebliğ ettikleri şeyin Rablerinin nesajları olduğunu açıkça gösterir, çünkü onların söyledikleri her şeyi çepeçevre kuşatan O'dur. Ve her şeyi inceden inceye hesaplamıştır...
18-KEHF SURESİAçıklama
Mekke döneminde inmiştir. 110 ayettir. Surede Ashabı Kehf, bahçe sahiplari, Adem, Musa ile bilge kişi (halk arasında Hızır dye bilinen) ve Zülkarneyn
kıssaları peş peşe anlatılıyor. Bunlar üzerinden evrensel mesajlar verilir. Bu kısslardan, bir zamanlar zulüm ve kötülükle dolmuş dünyayı terk ederek dağlara
ve mağaralara çekilen muvahhit guruplardan bahsedilen 926 ayetler arasındaki kehf (mağara) kıssası sureye isim olmuş görünmektedir.
18-KEHF SURESİ SEVGİ MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA
18-KEHF SURESİ1,2. Allah'ı ne kadar övseniz azdır. Çünkü O, sağduyudan şaşmadan ve hayatın içinden seslenerek kuluna kitabı indirdi.
18-KEHF SURESİ 2,3,4.
Allah'ın şiddetli azabı ile uyarsın, iyilik, güzellik, doğruluk için çalışan mü'minleri, içinde ebedi kalacakları güzel bir karşılığın beklediğini müjdelesin, Ve "Allah
çocuk edindi!" diyenleri uyarsın için...
18-KEHF SURESİ5. Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan ne berbat bir laftır; sadece yalan söylüyorlar.
18-KEHF SURESİ6. Şu halde, bu söze inanmak istemiyorlarsa arkalarından kendini heder mi edeceksin?
18-KEHF SURESİ7. hanginizin daha iyi, güzel ve doğru işler yapacağını ortaya çıkarmak için yeryüzünü cazip hale getirdik.
18-KEHF SURESİ8. Sonunda yeryüzünü sararıp solduracağız; bundan hiç şüpheniz olmasın.
18-KEHF SURESİ9. YOKSA SEN, mağara arkadaşlarını ve yazma nüshalarını ayetlerimizden şaşılacak bir olay mı sandın?
18-KEHF SURESİ 10. Hani o gençler mağaraya çekilmişler ve şöyle demişlerdi: "Ey Rabbimiz, üzerimizden sevgi ve merhametini eksik etme ve içinde bulunduğumuz şartlarda bizi
doğruluktan ayırma."
18-KEHF SURESİ11. Böylece onların kulaklarını, yıllarca dış dünyaya kapatarak ayırdık.
18-KEHF SURESİ12. Sorada onları hayata döndürdük ki mağarada geçen sürenin iki açıdan farkını gösterelim.
18-KEHF SURESİ 13. Biz sana onların kısslarını gerçeğin ta kendisi olarak naklediyoruz. Hakkaten bunlar, Rablerine canı gönülden iman eden gençlerdi. Biz de doğru yolda olma bilinçlerini artırmıştık.
18-KEHF SURESİ 14,15.
Yürekleri öyle sağlamdı ki başkaldırarak haykırmışlardı: "Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. O'ndan başka bir tanrıya kesinlikle tapmayacağız. Aksi
halde saçma sapan bir iş yapmış oluruz! Şunlar, şu bizim halkımız, tuttular O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların tanrı olduğuna açık bir delil getirselerdi
ya! Allaha yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?"
18-KEHF SURESİ 16. İçlerinden bir ses: "Madem öyle onlardan ve Allah'tan başka taptıklarından uzaklaşmayı tercih ettiniz, o halde mağaraya çekilin. Üzerinize Rabbiniz sevgi ve
merhametini yağdırsın ve size bu şartlarda bir çıkış yolu hazırlasın." dedi
18-KEHF SURESİ 17.
Güneşin o mağaranın üzerinden sağdan sola, soldan sağa doğup battığını görürdün... İşte b Allah'ın ayetlerindendir. Allah kimi desteklerde böyle doğru yolda
yürütür, kimi de desteksiz bırakırsa artık ona doğru yolu gösterecek bir yardımcı bulamazsın.
18-KEHF SURESİ 18. Baksan onları uyanık sanırdın, halbuki uykudaydılar. Biz onları sağa sola çevirirdik; öpekleri de giriş kısmında dirseklerini uzatmıştı. Onları görseydin mutlaka
onlardan kaçar için ürperti ile dolardı.
18-KEHF SURESİ 19.
Derken onları hayata döndürdük, olup biteni birbirlerine sormaya başladılar. İçlerinden biri: "Ne kadar kaldınız! Dedi. "Bir gün yahut daha az" dediler. Bir
kısmı da ne kadar kaldığımızı Rabbimiz daha iyi bilir. Neyse şu parayla biriniz şehre gitsin de, yiyecek temiz bir şeyler alıp getirsin. Aman dikkatli olsun
kimsede şüphe uyandırmasın.
18-KEHF SURESİ20. Çünkü yakalanırsa kesin öldürürler yahut dinlerine döndürürler, bu durumda kurtulmak çok zordur."
18-KEHF SURESİ 21.
Böylece onları haberdar ettik ki, allah'ın vadinin hak olduğunu ve kıyamet gününün gerçek olduğunu bilsinler. O sırada halk arasında bu olay tartışılıyordu.
Dediler ki: "Onların hatırasına bir anıt dikin. Neler olup bittiğini Rableri daha iyi bilir." Tekliflerinde ısrarlı diğerleri ise: "Buraya kesinlikle bir mescid
yapmalıyız!" dediler.
18-KEHF SURESİ 22.
Şimdi "onlar üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi" diyecekler. Yok "Beş kişiydi, altıncıları köpekleriydi" diyecekler. Ya da "Yedi kişiydiler, sekizincileri
köpekleriydi" diyecekler. Söyle onlara: "Onların sayılarını en iyi Rabbim bilir. Onları çok az kimseden başkası bilmez." Şu halde onların hakkında artık hiç
kimseye bir şey sorma.
18-KEHF SURESİ23. Hiçbir şey hakkında da: "Ben bunu yarın muhakkak yaparım!" deme.
18-KEHF SURESİ24. Allah'ı hesaba katmaksızın. Unuttuğun zaman da Allah'ı an ve şöyle söyle: "Umarım, Rabbim beni en yakın zamanda başarıya ulaştırır."
18-KEHF SURESİ 25,26.
"Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Buna dokuz daha eklediler." diyenlere söyle: "Ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. O'nun gibi işitmek, O'nun gibi
görmek ne mümkün! Allah'tan başka sığınacak bir dost yoktur. Allah hükmünde kimseyi ortak yapmaz."
18-KEHF SURESİ27. RABBİNDEN sana vahyedileni oku! O'nun sözlerini değiştirecek yoktur. O'ndan başka sığınacak da bulamazsın.
18-KEHF SURESİ 28.
Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle beraber güçlüklere göğüs germeye devam et. Dünya hayatının cazibesine kapılarak onları bir
kenara bırakma. Haddini aşıp, bencil arzularının peşine takılmaktan sakın bizi unutmuş kimseye iltifat etme.
18-KEHF SURESİ 29. De ki: "Bu gerçek Rabbimizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Çünkü Biz, zalimler için öyle bir ateş hazılamışızdır ki duvarları boylarını aşmıştır. Eğer yardım isterlerse, yüzlerine erimiş kurşun gibi bir su dökülür. O ne korkunç su ve orası ne korkunç bir yerdir!
18-KEHF SURESİ30. Unutma ki iman edip iylik, güzellik, doğruluk için çalışanların amelleri asla karşılıksız kalmaz.
18-KEHF SURESİ 31. Onlar cennetin tam ortasına yerleşecekler. Altlarından ırmaklar akacak, altın bileziklerle süslenecek, ince ve kalın ipeklerden yeşil elbiseler giyecek, tahtlar üzerine dayanıp kurulacaklar. Bu ne güzel karşılık, orası ne harika bir yerdir!
18-KEHF SURESİ32. ONLARA iki adam örneğini anlar: Birisine her türlü üzümden iki bağ vermiştik, her ikisini hurmalarla donatmıştık; ikisinin ortasına da bir ekinlik yapmıştık.
18-KEHF SURESİ33. İki bağın ikisi de ürünlerini vermiş, hiçbir şeyi noksan bırakmamış, ikisini ortasından bir de nehir akıtmıştık.
18-KEHF SURESİ34. Başka geliri de vardı bu adamın. Bu yüzden arkadaşı ile konuşurken: "Ben senden malca daha zenginim, çevrem daha güçlü." diyordu.
18-KEHF SURESİ35. İşte böyle kendine yazık eden bu adam bir gün: "Buraların yok olacağını hiç sanmıyorum." diyerek bağa girdi.
18-KEHF SURESİ 36. Bir taraftan da: "Kıyametin kopacağını da zannetmiyorum. Şayet Rabbime döndürülürsem, bundan daha fazlasını alırım; bundan hiç şüphem yok." diyordu.
18-KEHF SURESİ37. Arkadaşı da ona şöyle karşılık vermişti: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da insan şekline koyan Rabbini inkar mı ediyorsun?
18-KEHF SURESİ38. Bak o Allah, benim Rabbim ve ben Rabbime kimseyi ortak koşmam.