Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

DEMOKRASİ ve ŞEYHLİK
“Şeyhlik; Mikroçipli dünyada makrocübbeliliktir.”
Şeyh
Arapça bir kelime olan şeyh sözlükte; yaşlı, pîr, ihtiyar, bey, önder, kabile şefi”
anlamına gelir. Dinsel terminoloji olarak şeyh; bir dinsel cemaate önderlik ya da
talebelere hocalık yapan kişi demektir. İslam’ın başlarında şeyh, İslam alimlerine
verilen bir unvan idi. Daha sonraları alim olmayıp manevi liderliği ifade etmek için
kullanılmıştır. İlimde şeyhlik unvanı, ilim tahsili ile elde edilirken, manevi alemde
atama yoluyla elde edilir olmuştur. Zamanla şeyhlik, Tanrının insan tarafından
manevi temsilciliği kurumu yapılmıştır. İlim adamı şeyhin malzemesi sistemli bilgi
iken, manevi alemin şeyhinin bilgi malzemesi, kişisel spekülasyon olmuştur. Bu
nedenle ilim adamının bilgisi teste tabi iken manevi şeyhin kişisel fantezi fikirleri
hiçbir teste tabi değildir.
Yazımızda bir zihniyeti temsil eden terminoloji olarak kullanarak şeyhliğin
demokrasi ile bağdaşıp bağdaşmadığını tespit edeceğiz. Şeyhlik bir zihniyettir.
Buna sahip olan toplumun siyasal partileri, sivil toplum örgütleri, bürokrasisi,
diğer organizasyon ve kuruluşları hatta bir ülkenin kafa katmanı olan
akademiyası şeyhlik zihniyeti ile çalışırlar.
Demokrasinin ve Şeyhliğin Karakterleri
Düşünme Biçimleri
Her şeyden önce, demokrasi ile şeyhlik arasındaki en temel fark, farklı düşünüş
biçimlerinden kaynaklanmalarıdır. Şeyhliğin düşünüş biçimi sihirsel,
demokrasininki ise akılcı ve bilimseldir. Sihirsel düşünmenin bilgi elde etme
kaynağı ve metodu hayallerdir. Akılcı ve bilimsel düşünmenin ise olgu, obje ve
olay üzerinde sistemli beşeri akılla düşünme yapmaktır.
Köleleştirme
Şeyhlik, arkaik efendi-köle sisteminin dinsel kamuflajlı uygulanması olduğundan
gayri resmi köleleştirme sistemidir. Kölelik sistemi çağımızda lağv edilmiştir.
Demokrasi kişiyi özgürleştirme sistemidir.
Düşünmeyi Önlemek
Şeyhliğin, kendi boyunduruğu altında köle olarak tutmak amacıyla kullandığı en
önemli silah, kişilerin kendi akıllarıyla düşünmemeleridir. Bu nedenle insanların
akıllarını kullanmalarını önlemede en etkin olarak Tanrıyı ve dini kullanırlar.
Şeyhlikte bireyin özgür düşünmesine izin yoktur. Kişi kendi aklını kullanamaz.
Zaten kendi aklını kullanmaktan aciz olanlar, şeyhliğe sığınırlar. Kendi aklı ile
düşünmeyen kişi, düşünen başkasının kölesi olmak zorundadır. Stoacı filozof
Marcus Aurelius (MÖ. 121-180), iki bin yıldan fazla bir süre önce, “Kişinin kendi
aklını kullanarak düşünmesi, başkasının kölesi değil, kendisinin efendisi
olmasıdır,” demiştir. Düşünme alanında gıdım gıdım geliştirilen bu düşünme
işlemi, iki bin yıl sonra Aydınlanma Çağı’nı üretmiştir.
İrade Tekelciliği
İrade Devri
Şeyhlik, kişilerin iradelerini, şeyhin tekeline devretmeleri ve ona tereddütsüz tabi
olmak olan “irade tekelciliği” üzerine kuruludur. Şeyhlik; kişinin, şeyhinin
iradesiyle zihinsel klonlanması ve kendi başına düşünmemesi, iş yapamaması,
başkasını kondaktörlüğünde düşünmesi ve iş yapmasıdır.
İrade Boşluğu
Şeyhlik, diğer kişilerde “irade boşluğu” oluşturma üzerine kuruludur. O nedenle
Tanrıyı kullanarak telkin metoduyla sürekli din anlatarak insanların iradeleri
boşaltılır. İrade boşluğuna düşen kişi, hayatını yönetebilmesi için başkasının
iradesine ihtiyaç duyar. İşte bu durumda mutlaka birine tabi olmak zorunda

Free download pdf