Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

sistemleri mahallî ve gruplara dayalıdır. Çağımızın sistemleri ise
enternasyonaldir. Hukuk da, siyaset de, ahlak da böyledir.


SORU: ‘Yeni muhafazakârlık’ kavramı...


Kahveci: Yeni muhafazakârlığın ne olduğunu anlayabilmek için sosyal alanda
egemen olan kolektif davranış biçimine bakmak gerekir. Fenomenden numeni
çıkarmak mümkündür. Görünen şudur; haksız kazanççılık, kavga-dövüş,
şiddet, tâciz, yalan, dolan... İşte Türkiye’de yeni muhafazakârlık budur.
Bir toplum düşünün ki; yalan söyleyeni, dolandıranı ayıplamıyor ve dışlamıyor.
Kişinin güçlü olup olmadığına ve ondan bir çıkar elde edebilmesine bakıyor.
Güçlülerin gücü yanlış yolla elde edip etmediğine bakmıyor. Yolsuzluk yapan
yöneticiyi istifa ettirmiyor. Ama Batı’da, şahıslar olmasa da, toplum dürüstlüğün
muhafazakârı olduğundan dolayı yolsuzluk yapan, yalan söyleyen yöneticiyi istifa
ettiriyor. Çünkü orada toplum, sosyal ahlakın muhafazakârıdır. Türkiye’de ‘yeni
muhafazakârlık’ kavramının içi, eski muhafazakârlık gibi boştur, sloganiktir.
Fakat yeni muhafazakârlıktan şunu okuyabiliyoruz; çağdaşlaşmak isteniyor ama
bu çağda nasıl yaşayacağı bilinmiyor. Bilinmez, çünkü bunların paradigmalarını,
parametrelerini ancak düşünürler çizebilir. Bu ülkenin bir tane düşünürü yoktur,
çünkü yetiştirmiyor. Bu ülke teorisyen değil, her alanda teknisyen ve pratisyen
yetiştiriyor.


SORU: Bir de ‘Ilımlı Müslüman’ kavramından bahsediliyor. ‘Ilımlı Müslümanlık’
nasıl bir kavramdır?


Kahveci: ‘Ilımlı Müslüman’ kavramı çok yanlış bir kavramdır. Bu, ‘ılık’ veya ‘cıvık
Müslüman’ çağrışımına yol açıyor. Bunun yerine ‘Çağdaş Müslüman’ demek
gerekir. Çağdaş Müslüman, çağımız insanlık çizgisinin dine çizdiği işlev alanı
içerisinde dindar olmaktır. Bunu Aydınlanma Çağı felsefesi ortaya koymuştur. Ve
bunu ülkemize Atatürk getirmiştir ve bu fonksiyonu Diyanet İşleri Başkanlığı’na
vermiştir. Dini, bu alanların dışına taşırmak hem uygulanması imkânsız hem de
çağdışında kalmayı getirir.


SORU: ‘Ilımlı Müslüman’ tamam da, ‘Çağdaş Müslüman’ kavramı ayrı bir
röportajın mevzuu olmalı. ‘Çağımız insanlık çizgisi, dine işlev alanı’ belirleyebilir
mi? O da büyük mesele... ‘Din, dünyevî işlerle ilgilenmemeli’ mi diyorsunuz?


Kahveci: Dinlerin dünyevî alanlarla ilgili çözümlemeleri 18. asırda sona ermiştir.
Ayrıca 18. asra kadar dine yüklenen dünyevî fonksiyonların hemen hepsi dinden
alınmış, başka kurumlara verilmiştir. Mesela hukuk, eğitim, ekonomi, siyaset,
sosyal ilişkiler hatta ahlak bile dinden alınmıştır. O sebeple bu konuların
uzmanları ve kurumları vardır. Din adamları bu konuların uzmanları değillerdir.
Bu yüzden dinin namaz kıldırmak gibi sadece pratisyenliğini yapanlara bu alanlar
verilemez. Üstelik Diyanet İşleri Başkanlığı bile insanlığın günlük hayatında
kullandığı alanların hiç birinde uzman değildir. Sanal bir din halka dayatarak
varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Böyle bir din, dinin kendisinde bile mevcut
değildir.


SORU: İslâmiyet’le ilgili bir iddia: ‘insanlarımız İslamiyet’ten uzaklaşıyor.’ Bu
iddiadan, İslamiyet kavramının da içinin boşaltıldığı neticesini çıkarmak mümkün
mü?

Free download pdf