AHMET YESEVÎ

(ŞİİR PARKI) #1

bataklığın dibine çakılmış, batmış demektir. O halde insan
beşeriyetten kurtulup gerçek insan olmak istiyorsa bu
dünyanın esiri olmadan iyi ve doğru bir hayatın, yani
erdemin peşinde olmalıdır.


Yusuf Has Hacip’e göre insan, insan olup insanlık vasfını
yükseltebilir. Bu sebeple gerçek insanın işareti, insanlıktır.
İnsanlık işareti ise iyilik, doğruluk ve ahlak merkezli
yaşamdır. İyilik ve doğrulukla insan, insan olur ve insanlık
adını alarak bu adı yüceltir. Bu ise onun ve insanlık adının
ebedileşmesini sağlar (Toprak 2017: 101). Kenan Gürsoy
bu süreci “erdem” fikrine götürerek insanın kendini anlama
sanatı olarak şu değerlendirmeyi yapar:


“İnsanın ekzistansiyel bir tavırla kendi varlık temeline
doğru yaşadığı bu aşma hareketini; bir başka değişle kâmil
insan’a gerçekleştirilen ‘mücahede’yi, yine o insanın
bireysel anlamda kendi beninde yakaladığı bir evrensel
yöneliş şeklinde düşünmek durumundayız. Bu, bir bakıma
vahdet’i kesret’te, ‘kesreti ise vahdet’te anlamak olduğu
kadar, temeldeki aşkın ve ideal ben dolayısıyla, ‘öteki’ni
kendinde fakat ‘kendi’ni de ‘öteki’nde anlama sanatıdır
(Toprak 2017: 97). İşte böyle bir insan tasavvuru, modern
hümanizmle debelenen ve irtifa kaybeden, Foucault’un
deyimiyle ‘ölen insanı’ yeniden dirilterek ait olduğu yüceliğe
ve şerefe taşıyacaktır.


Yesevî öğretisinde bireysel diriliş önemlidir. Bu bakımdan
“Divan-ı Hikmet, ferdî bir ahlak mecmuasıdır” der Köprülü.
Bu anlayış hesap sormak değil, hesap vermek üzerine
kuruludur; iman, İslam ve ihsanı, şeriat, tarikat, hakikat ve
marifet diyalektiği içerisinde bireysel yaşama aktarmayı
telkin eder. “Bir kavmin kendini değiştirmediği sürece,
Yaratıcı onların durumunu değiştirmeyeceği” (Kur’an 13:11)
ilkesinin bireyden başlayarak, topluma ve devlete yönelik
sivil bir tarzda değişim ve dönüşümün mümkün olabileceği
62

Free download pdf