151َا لَقeykavmimِمْوَاق
َي ی
ِّنِإkuşkusuzbenْمُ
كَلsiziniçinٌیر
ِذَنb iruyarıcıyımٌ
ینِبُمapaçıkdedi kiDedi ki: “Ey kavmim! Kuşkusuz ben sizin için
apaçık bir uyarıcıyım.” (71:2)
h yıraَوُ
ھâ yetlerdirاتٌ
َیٰاتٌ اَنِّی
َبapaçıkي
ِفِور
ُد
ُصsinelerindeواو ُتُ
اینَ
ِذَّ
الk endilerineverilenlerinلْ
َبَمْل
ِعْالilim
oHayır, o, k endilerine ilim verilenlerin
sinelerinde paçıka âyetlerdir. (29:49)
A llah’tanوُلْ
ت
َیs ahifeler elçidirاًف
ُح
ُصًةَر
َّھَطُمtertemizٌولُسَر
ِ
َّ� اَ
ن
ِمokuyanonlardavardırا
َیھ
ِفhükümlerٌبُ
تُكdosdoğruٌةَمِّیَقAllah’tan (gönderilen) tertemiz sahifeler okuyan
elçidir.Onlarda doğrudos hükümler ardırv. (98:2-3)
152َّلاِ
اَ
نَمٰاَوtevbeedenlerşleyenleriلَ
َِعمَوً
لاََعمamelً
حا
ِال
َصsalihْ
نَم
َابَ
تancakmüstesnadırimanedipAncak t evbe edenler, iman edip salih amel
işleyenler müstesnadır. (25:70)
misali iseُلَثَمَو
ٍةَم
ِلَكbir sözünٍةَیثِبَخkötüٍةَر
َشَجَ
كbir ağacabenzer kiٍةَیثِبَخkötüKötü bir sözün misali ise, yerin üs tünden
koparılmış kö tü bir ağaca benzer ki (14:26)
sebat verirتُِّبَث
ُیAllahُﷲmü’minlereَ
ین
ِذَّوا الُنَمٰاsözleِل
ْوَقْالِب
يِف
َو
ِةَرخِْٰالاahirette deتِِابَّالثdünya hayatında da
sağlamا
َیْن ُّ الد
ِوةٰیحَْلي اِفAllah M ü’minlere, dünya hayatında da ahirette
de sağlam sözle sebat verir. (14:27)