Örnek Sorular
Palme Yayınevi
19.Ünite / BİYOTEKNOLOJİ VE GEN MÜHENDİSLİĞİ
- Rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen
"altın pirinç" bitkisi ile ilgili,
I. Nergis bitkisine ait bazı genleri taşır.
II. Kromozom sayısı normal pirinç bitkisin-
den azdır.
III. Ürettiği beta karotenden dolayı sarı renk-
lidir.
yargılarından hangileri yanlıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III - Aşağıdakilerden hangisi gen mühendisliği-
nin sağladığı yararlardan biri değildir?
A) Çevreye yayılan kimyasal maddelerin te-
mizlenmesi
B) Transgenik bitkilerin ekiminin yaygınlaş-
ması sonucu biyoçeşitliliğin azalması
C) Üstün genetik özelliklere sahip hayvanların
üretilmesi
D) Genetik hastalıkların teşhis ve tedavisinin
kolaylaşması
E) Bol ve kaliteli ürün veren bitkilerin oluştu-
rulması - Bir mısır türünün böceklere karşı dirençli
hale gelmesi sürecinde,
I. bakteri plazmitine antibiyotik direnç geni
ile böceklere karşı direnç geninin aktarıl-
ması,
II. rekombinant DNA'ya sahip bakterinin
bitkiye bulaştırılması,
III. bitki hücrelerinin bulunduğu ortama bü-
yüme hormonu ve antibiyotiklerin ilave
edilmesi
olayları hangi sıra ile gerçekleşir?
A) I - II - III B) I - III - II C) II - I - III
D) II - III - I E) III - I - II
18 E 19 C 20 A
olarak körlük oluşmaktadır. Genetik mühendisleri bu durumu değiştirmek için
nergis çiçeğinden izole ettikleri genleri bakteriler aracılığı ile pirinç bitkisine ak-
tararak "altın pirinç" adı verilen transgenik pirinç bitkisini üretmişlerdir. Bu bitki
A vitamini yapımında kullandığımız beta karoteni içeren sarı pirinç tanelerini
üretmektedir. Başlıca gıdası pirinç olan dünya popülasyonunun yarısında, A
vitamini eksikliğini önlemek için altın pirinç bir umut ışığı olmuştur.
Doğal pirinç
Genetik
olarak
değiştirilmiş
pirinç
Doğal pirince benzemeyen "altın pirinç": Fotoğrafta görülen altın pirinç tanelerin-
deki beta karoten, hem renk oluşumundan hem de pirincin besin değerinin artışından
sorumludur.
� Tarımın en önemli sorunlarından biri ürüne yüksek oranda zarar veren böcek-
lerle mücadeledir. Bu amaçla böcek öldürücü ilaçlar kullanılır. Ancak bu ilaç-
ların uzun süreli kullanımı çevre kirliliği yaratarak insan sağlığını tehdit etmekte
ve böceklerde direnç kazanma gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunları orta-
dan kaldırmak için rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak böceklere dirençli
bitkiler elde edilir. Örneğin bir bakteri toksini belirli böcekleri öldürürken, hay-
vanlara ve insanlara zarar vermez. Toksini oluşturan gen, bakteri plazmidi ara-
cılığıyla bitkilere aktarılır ve bunun sonucunda böceklere dirençli pamuk, tütün
ve domates gibi transgenik bitkiler elde edilir. Böylece böcek öldürücü ilaçların
kullanımı azaltılarak, doğadaki ekolojik dengenin bozulması engellenebilir.
� Tarımsal alanlardaki diğer bir sorun ise yabani otlardır. Bu otlar ile mücadelede
yaygın olarak ot öldürücü ilaçlar (herbisitler) kullanılmaktadır. Ancak bu ilaçlar
sadece yabani otları öldürmemekte aynı zamanda kültür bitkilerine de ciddi
zararlar vermektedir. Ot öldürücülere dayanıklılık genleri bakterilerden ya da
doğal olarak dayanıklı bitkilerden izole edilerek kültür bitkilerine aktarılmak-
tadır. Böylece kültür bitkileri ot öldürücülere karşı direnç kazanmakta ve ürün
kaybının önüne geçilmektedir.
- Hayvanlarda Uygulanması:
� Gen mühendisliği çiftlik hayvanlarının tedavisinde kullanılan aşı ve büyüme
hormonlarının yapımında rutin olarak kullanılmaktadır.
� Aynı zamanda bu yöntemler kullanılarak daha kaliteli yüne sahip bir koyun, az
yağlı ete sahip bir sığır ya da daha kısa sürede gelişerek süt vermeye başlayan
bir inek elde etmek mümkündür.
� Örneğin bilim insanları bir sığır ırkında fazla kas (yediğimiz etin büyük bir kıs-
mını kas oluşturur) gelişimine neden olan bir geni izole ederek farklı ırklardaki
sığırlara hatta koyunlara aktarmışlar ve böylece daha fazla et üreten transgenik
organizmalar elde etmişlerdir.