TEVFİK FİKRET

(siirparki) #1

ceği sınırda, dil, bu edebî höcre, birdenbire
uyanır ve bütün canlılığını bu fani dakika
için harcıyarak o dakikayı ölümsüz yapar.
Gerçekten ne aşk, ne tabiat, ne dünya, ne
bütün zenginliği ile insan yaşayışı, ne
hürriyet, ne kardeşlik, ne vatan sevgisi,
bizim o büyük bahçeli edebiyatımızda,
gençliğe ait hiç bir çiçek taşımaz.


Çocukluk ve bu küçük ama defineli çağ,
büsbütün unutulmuş, dilin efendileri
tarafından karanlığa itilmiş ve çocukluk,
öylece gıdasız ve güneşsiz bırakılmıştır.
Yüzyıllarca eğitim ve öğretim yapımızın
çocukluğa ettiği hainliği bir yönden Satı bey,
vefalı bir düşünceyle önlerken, Tevfik Fikret,
işte, Türk edebiyatında, Türk dilinin çocuk-
lardan esirgenmiş hazinesini bereketli bir
pınar yolu ile, çocukluk çağına açıyordu.


Bu ithaf şiiri, çocukluğumda söylediğimiz bir
şarkıydı. İçime sonsuz bir lirizmle çarpar, ve
beni kimsesiz çocukluk günlerimde baştan-
başa doldururdu. Hâlâ Ankarada bir ilk-
okulda, bu şarkıyı bir sürü çocukla beraber
söylediğimiz saatleri hatırlıyorum:

Free download pdf