“Bugün Türkiye’de ezanın ve salanın okunuş biçimindeki bağırma,
insanlık çizgisinin çağımız kesitine göre çok ilkel kalmaktadır.”
SONUÇ
Kuran’da Allah’la Bireysel İlişki
İnsanlığın Protestanlık ve sekülerlikle ulaştığı bireysel din anlayışının kapısını
Kuran asırlar önce aralamıştı. Bu nedenle Kuran, din anlayışının, çağımızınkine
uyumlu olduğunu gösteriyor. Kuran, namaz dahil hiçbir ibadetin topluca ifa
edilmesine dair bir tane emir içermediği gibi, bütün ibadetlerin bireysel ifa
edilmesini emreder.
Kuran, Yahudilik ve Hristiyanlığın bir emri olduğundan toplu ibadet yapmaya
karşıdır, çünkü bu mevcut müesses din pratiğini ortadan kaldırmak ister. Kuran,
toplumsal değil, bireysel din pratiği getirmek ister. Bireysel din, kişinin kendisi ile
tanrısı arasında bireysel kurduğu ilişkidir. İlahi ilişki, kişinin özel meselesidir.
Dinin bireysel olması demek, toplumsal olmaması demektir. Kuran dini, kişisel
yaşanan, toplumsal yaşanmayan dindir. Kuran’ın, ibadetleri toplu ifayı farz
yapmaması, dini toplumsallaştırmak istemediğindendir.
“Kuran, mabette, bir din adamının yönetiminde cemaatle ibadet yapmayı
farz yapmamıştır. İbadetleri emreden ayetler hep bireylere hitap
ederler.”
Bireysel din, kişinin kendi başına Tanrısı ile bağ kurmasıdır. Kuran, her bir kişiyi
bağımsız sorumlu birey olarak kabul eder. Bu nedenle ibadetler dahil bütün
emirleri, bireylere hitap ederler. Kuran, Hristiyanlığa ve Yahudiliğe muhalefet
olarak, ibadetlerin ifasını kişilerin kendilerine hitap ederek emreder. Kuran
kişinin, insanın kendi başına iletişim kurmasını, kendi bireyselliğini, cemaat
vasıtasıyla değil, kendisi aracılığıyla Allah’a sergilemesini ister.
Tanrısal Asosyallik
İbadetini imamla ve cemaatle yapan kişi, kendi başına ibadet eylemini yapabilen
varlık olmaktan çıkar. Tanrısıyla kendi başına iletişim kuramaz hale gelir. Buna
“tanrısal asosyallik” denir. Kişinin, ibadeti ifadan önceki haliyle, ifadan sonraki
hali arasında insanilik açısından bir iyileşme farkı gerçekleşmez. Dinin istediği
insaniliğiyle oluşamaz.
“Türkiye’nin her yerinde aşırı dinsellik bulunmasına rağmen dindarlığın
bulunmamasının en temel nedeni, tanrısal asosyalliktir.”
İmamın önderliğinde ve cemaatle ibadet yapmayı istemek demek, Tanrı, kişiyi
imamsız birey olarak muhatap kabul etmiyor demektir. Kendi başına Tanrısıyla
karşılaşmaktan korkan ve kaçan, cemaat halinde ibadet yapar. Tek başına ibadet
yapamaz. İmamın arkasında ibadet yapması, tanrıyla kişisel karşılaşmaktan
korkmaktan ve sorumluluğu imama atmaktandır.
“İmamla namaz kılma eğitimi vermek, şeyhlere insan malzemesi
yetiştirmektir.”
Huşu/Odaklanma
İmamın arkasında ibadet eden kişi, ibadette pasif olacağından ve dikkati başka
şeylere kayacağından ibadete odaklanması imkansızdır. Odaklanma, dikkatin
dağılmamasıyla, dikkat toplanması, kişinin aktif olmasıyla mümkündür. Kuran,