Dinsel ahlak, davranışçıdır. Ahlaki olan ve olmayan davranışları tek tek sıralarlar.
Neden öyle olduklarını söylemezler. Yani düşünme yoktur. Davranışları, kendi
gerçekliklerini bulunmak için tetkik etmez. Mesela yardım edin der ama yardım
etmenin iyi olduğunun nedenini söylemez.
Dinsellik ve Ayrımcılık
Dinselliğin egemenliğinde ayrımcılık yapmak kaçınılmazdır. Çünkü dinin karakteri,
dinsellik ekseni üzerinde ayrımcılık üzerine kuruludur. Bu nedenle dine dayalı
ayrımcı davranmak ahlakiliktir.
Daha başında tanrılarda ayrımcıdır. Kendi tanrısını diğerlerinden ayırır. Kendi
tanrısı en üstün ve en doğru tanrıdır. Kutsal ile kutsal olmayan ayrımcılığı yapar.
Kutsal olmayanın değeri yoktur. Tanrısal olan şey, değersiz ve yanlış da olsa
değerli ve doğrudur. Bu nedenle insanın bulduğu ve ürettiği doğruların, fikirlerin
ve değerlerin değeri yoktur. Dolayısıyla dinsellik aşılmadan, ayrımcılığı aşmak
imkansızdır.
Kuralsızlık, Postmodernizm
Geçmiş, kuralsızlıktır. Çağımıza din adı altında karşı çıkmak, çağın karmaşık
kurallığına karşı çıkmaktır. Postmodernizm de denir buna. Postmodernizm, bu
kuralsız dinsel kişilerin çok hoşuna gitmiştir. Çağımızda kuralsızlık kazalara ve
ölümlere neden olacaktır. Arabasıyla hemzemin geçitten geçip trafik kazasına
neden olan ve beş kişilik ailenin ölümüne, trendekilerin yaralanmasına ve trenin
seferini aksatmasına neden olmak işte bbu kuralsızlığın sonucudur. Çağdışı insan
malzemesi ile çağdaş işler yapmak kalkışmak işte bu negatif sonuçları
doğuracaktır.
AKLA DAYALI ETİK
Düşünlere Hitap Etmek
Akla dayalı etik, insanın düşünlerine hitap eden ahlaktır. İnsanın davranışlarını
yöneten komuta kontrol merkezini işlemektir.
Vicdan
Kontrol Kulesi
İnsanın bir birey olarak eylemler üzerinde yargıda bulunmasını sağlayan gücüne
vicdan denir.
Kişinin eylemlerini gerçekleştirme sırasında başvurduğu bir yargılama ve karar
verme yeri, kişinin içindeki mahkemedir. İnsanın kendisinin özgül kontrol
kulesidir. Kişinin kendi başına tam bir varlık olmasını sağlar.
Vicdanın oluşabilmesi için kişinin her türlü dış faktörden özgür olması gerekir.
Kararlarını başkaları vasıtasıyla verenlerde vicdan oluşmaz. Kişi, kendi başına
makul düşünme yetisine sahip olmalıdır. Bu düşünme yetisi, iradesini başkasına
ipotekleyenlerde gelişmez.
Kendisini değil de başkalarını takip edenler, kendileri olamayacaklarından kendi
vicdanlarını oluşturamazlar. Başkalarına özenen varlıklar olurlar. Başkasına
özenenler, bazı davranışlarını ahlaki yapabilirler ama kendileri ahlaki varlıklar
haline gelemezler. Kendi vicdanlarının sesini duyabilir olamazlar. Başkasını idol
edinenlerde de vicdan oluşmaz. Çünkü vicdan, kişinin kendisinin idol olmasıdır.
Aynı kişide iki tane idol olmaz.
Kendine Yakıştırmak/Kendinden Utanmak