KURAN’DA POTANSİYELLİK ve AKTÜELLİK
Kuran’ın, potansiyelliği ve aktüelliği kullandığını ve imanı değil ameli önemli
gördüğünü görüyoruz: “İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece “İman ettik”
demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?” Ankebut, 2. “Yoksa Allah içinizden
cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi
mi sandınız?” Ali İmran, 142. “Yoksa Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber
ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan
bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” Tevbe, 16.
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz
azaltma ile deneriz. Sabredenleri müjdele!” Bakara, 155. Kuran, sadece imanla
cennete gidilemeyeceğini söyler. İmanın aktüelliğini, sadece ibadetleri ifa etmede
değil, bütün davranışlarda arar. Dolayısıyla dindarlık imanda değil,
davranışlardadır. Davranış yoksa dindarlığın önemi yoktur.
“Dindarlık, uçan uçak gibidir. Arızalandığında kenara çekip tamir etmek imkanı
yoktur.”
İman ve İslam Ayırımı
Kuran, iman ve İslam durumunu birbirinden ayrıştırır: “Bedevîler, “İnandık”
dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama “Boyun eğdik (eslemna)” deyin. İman
kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden
hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” Hucurat, 14.
Kalp, davranışların yönetim merkezi olarak görülüyor. Davranışları bozuk olanın
imanı kalbine inmemiştir.
Allah’la Boş ve Anlamsız Bağ
Potansiyel imanlı olup aktüelliğin olmaması, Tanrı’yla boş ve anlamsız iman bağı
kurmaktır. Aktüellik, işlevsel bağdır ve potansiyelliğin varlığını deşifre etmek
işlevine sahiptir.
“Kinetik enerjiye dönüşmeyen potansiyel enerji, “yok (ke en lem yakun)”
hükmündedir.”
İMANIN FELSEFESİ
Başkasının Dini Yaşamına Karışmak Hastalığı
“Dinsel kişiler, başkalarının diniyle ve donuyla neden çok ilgilenirler?”
Dikkat edilirse, dinsel kişiler, başkalarının dini yaşamalarını çok dert edinirler.
Habire başkalarına din öğretmeye çalışırlar. Bunun nedeni nedir? Öncelikle bu
durum bir sosyo-psikolojik hastalıktır. Genellikle bunu cahil insanlar yapar. Bunu
yapmakla cahilliklerini örtbas ederler. Ayrıca çok basit olan dinsel bilgileri çok
büyük bilgilermiş gibi, kendisi de onları bildiğinden kendisini alim pozisyonuna
konumlandırır. Ayrıca bu basit bilgileri bilmekle kendisini tanrısal-kutsal bir varlık
olarak empoze eder.
Başkasının diniyle ve donuyla meşgul olmak, mutlaka onda bir kişisel çıkarı
olduğundandır. Yoksa başkasının dünya ve ahretini kazanması isteği yoktur.
Çünkü geçici olan bu dünya nimetlerini başkasının almaması için binbir türlü
entrika çeviren kişi, başkasının ebedi öbür dünya menfaatini elde etmesini
istemez.
Başkası