Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

Sartre'ı Sartre yapan yalnızca felsefi çalışmalarının yetkinliği ve özgül varoluşçu
kuramının ilgi çekiciliği değil, aynı zamanda sergilediği aktif aydın tavrıdır. Yani
aynı zamanda bir eylemcidir. Bu noktada kuram ve eylem adamı niteliklerini
birleştirmiş durumdadır.


Sartre'ın sergilediği eylemci aydın tavrı ve kişiliği, varoluşçuluğun edebiyattaki
yetkin temsilcisi olarak kabul edilen Dostoyevski'nin şu sözünü onaylar
niteliktedir; "Her insan, herkes karşısında her şeyden sorumludur." Bu söz
Sartre'ın anladığı ve örneğini sergilediği anlamda aydının tavrının da iyi bir
açıklanmasıdır.


Sartre, 1964 yılında kendisine verilmek istenen Nobel Edebiyat Ödülünü geri
çevirmiştir. Onu alması, eserlerine zarar vereceğini düşünmüştür.


Okuma Parçası
Sartre, “Yazarın Sorumluluğu” Kitap Adı: Çağımızın Gerçekleri, s, 16-45.


Sorumluluk
Rus edebiyatçı Dostoyevski (1821-1881) der ki: “Her insan, herkes
karşısında her şeyden sorumludur.”
Bu söz, gün geçtikçe doğruluk kazanıyor. Her insan millet topluluğunda biraz
daha kaynaştıkça, millet topluluğu da insan topluluğuna biraz daha katıldıkça, her
birimiz gittikçe daha geniş ölçüde sorumlu oluyoruz. İster bizde ister başka bir
memlekette olsun, birilerine ırksal ya da ekonomik bir baskı oldu mu, bunu açığa
vurmayanların her birini sorumlu tutuyoruz.


Milletler arasında gidip gelme ve haberleşmelerin bu kadar çok olduğu bir çağda,
dünyanın her hangi bir yerinde bir haksızlık işlenmişse, hepimiz bu haksızlığın
sorumluluğunu taşımaya başlarız. Amerikalıların çok sevdiği “One World (Tek bir
Dünya)” birçok anlamlar taşır. Ama bunlardan biri, dünyada olup bitenlerden
herkesin sorumlu olduğu anlamıdır.


Soru:
Yazar ve düşünür adı verilen bir takım uzmanların sorumluluğu ne olacak?
Yazarın sorumluluğu yalnız işi ile mi yani yazma sanatının belli sorunlarıyla mı
sınırlıdır?


Açıklama
Düzyazı
Yalnız düzyazı üzerinde duracağız. Çünkü kelimeler iki türlü ele alınır: Birinde
kelimeler beylik işaretler olarak kullanılır, kelimenin anlattığı şey atlanır ve
kelimeler birtakım anlamlar ve düşünceler kurmak için bir araya getirilir. Bu,
sadece kompozisyon yazmaktır.


Ötekinde ise; kelimeler, tıpkı birer nesneymiş gibi; ağaçmış, kuşmuş gibi
düşünülür. Bu durumda kelime, anlamından ayrılmaz, anlam ona bir can gibi
işler. O zaman kelimeler, sadece düşünceler kurmak için bir araya getirilmez,
aralarında çok başka bağıntılar kurulur, doğal diyebileceğimiz bağıntılar.


Konuşma
Konuşma, bir düşünce veya bir nesneyi gösterir, onların yüzlerinden örtüyü
kaldırır. Yani konuşma; insanın örtü kaldırma, açığa vurma işidir. Kelime, bir

Free download pdf