ÖRTÜNMENİN ANALİZİ
“Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşüncelerinizin uğruna.
Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır
bunun için.” F. Nietzche (1844-1900)
Analiz; “nedir” sorusu sorularak olgu, obje ve olayın mahiyetini objektif olarak
tespit etmektir. Sübjektif davranarak ne savunma ne de çürütmedir.
Ülkemizde en büyük sorun, hiçbir konunun bilimsel teknik bilgisi bilinmiyor.
Öğretilmiyor da. İnsanlar, en çok önemsediklerini iddia ettikleri dini dahi hiç
öğrenmiyorlar. Hatta ülke gündemini en çok işgal eden örtünme konusunun
dinsel mahiyeti hiç bilinmiyor. Bu en büyük çelişki ve samimiyetsizliktir. Bu
durumda din kullanılarak dahili sömürgeci olan başkalarının dinsel klonları ve
kuklaları oluyorlar.
Bu yazımızda kadının örtünmesi konusu ile ilgili bilimsel ve teolojik bilimsel teknik
bilgileri ortaya koyarak örtünme olgusunun ne olduğunu analiz edip adını
koyacağız.
Filozof J. P. Sartre şöyle der: “Sen, sadece adını koy. Etki edip etmemesini
düşünme.”
Başörtüsünün Antropolojisi
Antropolojik olarak örtünme, ilk insanların, kadın ve erkek kendilerini doğa
olayları gibi dış etkenlerin tahribinden koruması için ürettikleri bir araçtır. Fakat
başın, saçın ve yüzün örtülmesi, anlamsal nedenlerle olmuştur. Kadının başını,
saçını ve yüzünü örtme geleneğinin, Mezopotamya toplumlarında MÖ. 4000’lere
kadar gittiği kaydedilir. Sümer’deki tanrı “İnanna” mabetlerinde rahibelerin
başlarını örtmeleri zorunluydu. Bu tapınaklarda rahibeler, kutsal fahişelik görevi
yaparlar ve bundan dolayı diğer kadınlardan ayrıştırılmak için başlarını örterlerdi.
M.Ö. 1500 yıllarında Asurlularda evli ve dul kadınlar ve tapınak fahişelerinin
başlarını örtmeleri emredilmiş; bekâr kızların, cariyelerin ve sıradan fahişelerin
başlarını örtmeleri ise yasaklanmıştır. Bu uygulama Perslerde devam etmiş,
oradan Araplara geçmiştir. Anadolu’da yaşayan Hititler, Frigyalılar ve
İyonyalılar’da kadınlar saçlarını örterlerdi. Eski Yunan toplumlarında kadınlar, M.Ö
- yüzyıldan itibaren başlarını değişik örtülerle kapatmışlardır. Roma devletinde
dindarlık ve haya kavramları, genellikle başı örtülü kadın veya tanrıça biçiminde
sembolize edilmiştir.
YAHUDİLİK
Yahudilikte, örtünmenin bir sembolü olarak erkekler başlarını kipa veya şapka ile,
kadınlar başörtüsü ile örterler. Kadının başörtüsü kimilerine göre; ilk çıplaklık
günahını telafi etmek için iffetli oluşunun sembolüdür. Bazılarına göre kadının evli
ve kocasına ait olduğunun göstergesidir. Kimine göre ise başörtüsü Yahudi
kadınların saygınlık, soyluluk sembolüdür. Neticede erkek ve kadının
örtünmesinin temeli Tevrat’taki örtünme felsefesine dayanır. Bu felsefede
örtünme, gökyüzünü yeryüzü ile birleştirmek ve Aden cennetinden kovulmaya
neden olan ilk günahı telafi etmek gibi teolojiktir. Bugünkü Yahudilikteki örtünme
bu felsefenin sürdürülmesidir. Çünkü Tevrat’taki örtünme felsefesi, Yahudiliğin
ürettiği bir felsefedir.