MEHMET ÂKİF ERSOY
Irklarda tefrika bir şeytan gibi. Kime anlatsam ki kime sorayım, Haşyetten esiyor gönül sarayım, O’nun müjdesiyle O’na varayım S ...
yarak tanımak ve ondan sonra tanıtmaya kalkışmak başka. Bu dün böyle idi, bugün de böyledir, sanırım yarın da böyle olacaktır. O ...
ONA DAİR ACAYİP BİR MEKTUP İstiklâl marşı şairi Mehmet Âkifin 17 nci ölüm yıldönümünü anmak için, yüksek ekonomi ve ticaret okul ...
MEKTUPLAR İki gözüm Fuat, Geçen hafta kemal-i isti'cal ile yazıp gönder- diğim mektubun vusulünden emin olama- dığım için tekr ...
yonunun nazik bir daveti üzerine geçen ayın 28 inci günü, o mektepte bir konferans vermiş, ve büyük şairin gönlünde memleketin, ...
mektebe canı isterse gittiği, canı istemediği surette ... sıvışıp sokak sokak dolaştığı, verilen nasihatlerin, edilen tevbihleri ...
Düşündüm: İnsan, bir şairi hem bu derece tanımaz, hem de o şairin bu derece aley- hinde nasıl bulunur? Bunu bir türlü anla- madı ...
Oğlan ahmaktır. Senelerden beri uğraştığım hâlde yalan söylemekten vazgeçiremedim. Yarım saat sonra meydana çıkacak yalan- larla ...
öyle bir halk çocuğudur ki, o halifenin yüzüne rastgele bir ihtiyar kadın şu korkunç mısraı haykırır: Ömer de kim? Benim ondan k ...
Çoktan beri yazamıyor, imâte-i vakt için okuyordum. Şimdi aynı satırı kırk defa okusam bir şey anlayamıyorum. Bu vazifeyi muvakk ...
ÂKİF'İN MANZUM HİKÂYELERİ Mehmet Âkif yaşadığını yazan şâir, ilhâm kaynağı, yüksek hayaller değil, realite. “Ben şiirde hayâle d ...
Manzum hikâyeleri onun bu söylediklerini doğrulamaktadır. Bir beyitinde: Hayır, hayâl ile yoktur benim alışverişim, İnan ki her ...
ilk sosyal gerçekçi şâiridir. Belki de o günden beri bu konuları aynı samimiyetle dile getiren bir başka şâirimiz olmamıştır. Se ...
tarafından nasıl ihmal edildiği, veremin son noktasına kadar getirildiği, bir şevkat kucağı bulamadan okuldan çıkarılıp yoksul b ...
(.....) O kadar sa’y-i beliğin bu sefalet mi sona? Biri, evvelce söylemiş olsaydı bana, Çalışıp ömrümü çılgınca heba etmezdim, B ...
O sâlharda, harab evlerin saçaklarına Sığınmış öyle giderken, hemen ayaklarıma Delilimin koca bir ey takıldı... Baktım ki: Geniş ...
Bıraktım onları, saptım yokuşlu bir yoldan, Ne oldu şimdi acep, kim bilir, zavallı Hasan? SELMA: Bu hikayede, yanlış tedavi sonu ...
BAYRAM: Âkif’in çocuğa bakışı çok yönlüdür, ve çocuk ruhundan iyi anladığı dikkati çekmektedir. Kendi çocukluk günlerini çok güz ...
Şifalıdır mâcun!. Simid mi istediğin ağa? Yokmuş onluğum, dursun. O başta: kuskunu kopmuş eğerli düldüller Bu başta: paldım düş ...
Kiraz dudaklı, üzüm gözlü, inci dişli, iki Edâlı yosma getirdim. Aman o akşam ki Sevinme hâlini bir görmeliydi yavruların! Durup ...
«
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
»
Free download pdf