MEHMET ÂKİF ERSOY
DOSDOĞRU ADAM Mehmet Âkif, ilim, fikir, sanat ve siyaset dünyamızda dosdoğru bir şahsiyettir. Bugün, gençlerimize, "örnek adam" ...
ancak onun imanıyla onun ahlâkıyla, onun fikriyatıyla, onun öfkesiyle sıyrılabiliriz. Ama onu, bugünkü nesle anlatmak, ne kadar ...
kalan bir mü'mindir. Bu akımdan çok yakın dostları, onu bazan hep ayni kelimelerle, ayni cümlelerle bize anlatmışlardır: "Âkif ö ...
"Günün birinde, nazır, projesini gerçekleştirdi de Müdür Abdullah Beyi azletti. Âkif bunu haber alır almaz hemen şu istifanemeyi ...
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. mısraları altında, onun güzel ismi, bir yüzük taşı gibi parıltılı ve mükemmel gülümsem ...
"Bir gün evine gittiğimde, sofalara kadar taşan çocuk şamataları dikkatimi çekti. Sekiz çocuktan beşi Âkifindi. İlk defa gördüğü ...
O islâmın "Veren el, alan elden üstündür!" nasihatını hiç unutmamış bir merhamet timsalidir. Hasan Basri Çantay'ın hâtırası, bug ...
Aynı şekilde, bir kış günü, kendisine el açan yarı çıplak bir fakire, üzerindeki paltosunu giyindirdiğini ve paltosuz kaldığını ...
ölümü karşısında hürmetle karışık bir tesir duymaktan ve hatırasını hüzünle anmaktan, beni hiçbir zaman men edemez. Âkif'in çok ...
Ankara'ya gitti. İlk B.M.M'ne âza oldu. Ve kutsi gaye uğrunda çalıştı. Kanaatlerine uygun yaşamak için ihtiyari bir gurbete katl ...
coşkun hitabelerde bulundu. Halkı silkin- meye, bütün mukaddeslerine sahib çıkmaya çağırdı: Ey cemaat uyanın, elverir artık uyku ...
Hıçkırıklara boğulan cemaati yakasından tutup sarsıyor, ümidsizliğe düşen kimseleri mücadeleye çağırıyordu: Sahibsiz olan memlek ...
sonra Arab Yarımadasına koştu. İngiliz oyunlarıyla bizi arkadan vurmaya çalışan Arab kabilelerine gerçekleri o anlattı. Cihan Ha ...
halka hitab ederek, Kuvay-ı Milliye ruhunu, daha geniş kitlelere yaymak için çırpınıp durdu. Kastamonu'da gündüzleri Nasrullah C ...
oldu. Sevr antlaşmasının Türkü ve İslâm'ı boğmak isteyen hain hükümlerini bütün dehşetiyle anlatan konuşmaları, Ankara'da basıla ...
Sinaları yetiştiren Buharanın bile, artık ilmin kucağına tek çocuk verememesinden dert yanmakta, Buhara Türklerinin cehaletlerin ...
Oyup sıçan gibi her dört adımda bir kemeri Deden mi açmış o miskin kılıklı kahveleri Hayır! Deden sana bak hastahaneler yapmış Y ...
Bükülmüş beller, incelmiş boyunlar, kaynamaz kanlar Düşünmez başlar, aldırmaz yürekler, paslı vicdanlar Tegalübler, esaretler, t ...
Tükürün cehre-i lakaydına şarkın tükürün Kuşkulansın görelim gayret-i halkın tükürün. Tükürün milleti alçakça vuran darbelere Tü ...
Bütün o işleri Rabbim görür: vazifesidir Yükün hafifledi... Sen şimdi doğru kahveye gir Başın sıkıldı mı kâfi senin o nazlı sesi ...
«
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
»
Free download pdf