TEVFİK FİKRET
duvara yürüdü ve cebinden çıkardığı küçük lâstikle imzayı sildi. O kadar... E, ne mi olmuş sonra?... Sonra, müdür odasının kapıs ...
gökten dilenen tevekkül alçalması ki .. İki yüzlü. Ey köpeklerin sesi, ey söz söyleme şerefiyle imtiyazlı insandaki nankörlüğe l ...
Ama, daha odadan çıkmadan o dik başlı, o haşarı genç, sesi hıçkırıklarla boğularak geri döner: Affedin efendim, suçum birken ik ...
[Ey şahsa dokunulmazlık ve hürriyetle birlikte bir teneffüs hakkı veren kanun efsanesi; ey olmayacak vaat; ey ebedi bilinen yala ...
diyordu O... Ama Fikret, korkacak adam mı idi?... İsyanın en azgın gününde, mektebin demir kapısı önüne çıktı, saplandı. İçeri g ...
Ey bâr-ı hazerde iki kat gezmeğe me'lûf Eşraf ü tevabi' koca bir unsur-i ma'rûf; Ey re's-i fürû-bürde, ki akpak, fakat iğrenç; E ...
Ondan sonra, içi küskünlük dolu, ama yine güzel umutlarını kaybetmeden yuvasına «Aşiyan»ına kapandı. Oradan, zaman zaman çığlıkl ...
Tevfik Fikret (1867 - 1915) Tevfik Fikret, Yaşar Nabi Nayır, Varlık Yayınları, 1995, S.76-79 (*) Tevfik Fikret bu şiirinde Boğaz ...
Ne demiştik: «İçi güzel ümitlerle dolu» değil mi?... Onun ümitleri yarınlardaydı. Her şeyi, her şeyi gençlerden bekliyordu Fikre ...
TÂRİH - İ KADİM (Hitab) Beşerin köhne sergüzeştinden bize efsâneler terennüm eden; bizi, âbâ-i bîvücûdumuzun cevf-i mâzîde bir s ...
1867 de İstanbul'da doğmuştu. Toprağa gömüldüğü gün... Aman Yarabbi, ne acı, ne yaman tesadüf, tam kırk dört yıl önce bugündür: ...
bana başlar birer birer nakle mütevâlî şüûn-i edvârı: Hep felâket, elem yığıntıları! Ne zaman geçse bir ketîbe-i şân, dâimâ rehg ...
TEVFİK FİKRET İLE AHMET TELLİ'DE KENT OLGUSU "Bu kent ne zaman yaşlandı böyle?" Bu kent, Fikret'ten Telli'ye gelinceye dek biraz ...
Söyler, inler, sayıklar; elhâsıl beşerin anlatır ne yolda, nasıl bu sakâmetli ömrü sürdüğünü; görürüm kanların köpürdüğünü, o ka ...
Yani Fikret'ten günümüze dek değişen pek bir şey yok gibi, gittikçe artan olumsuz- lukların ve "bu kentin "kavgamızın şehri" olm ...
kalmasın hırpalanmadık bir yer; her ocak benzesin mezar taşına; damlar insin yetimlerin başına... Bu ne vicdângüdâz şenî’a, ne â ...
Bu nedenle hem Fikret'te, hem Telli’de "kent" sözcüğünü doğrudan doğruya "düzen ve dönem" olarak algılamamız gerekiyor. "Kent" h ...
ne şikâyet, ne kahr-ı istibdâd; ben benim, sen de sen, ne rabb, ne ibâd! O zaman ey kadîd-i nahnahakâr, şimdi "Ceng, ihtilâl, uh ...
(Örtün, evet, ey facia... Örtün, evet, ey kent / Örtün ve sonsuzca uyu, ey dünya orospusu...) "... Ey bin kocadan arta kalan biv ...
şimdi aczin sükût-i giryânı, şimdi kahrın sahîl-i şükrânı; şimdi bir hutbe-i cezîl ü vecîz, şimdi şermende bir niyâz ı marîz; şi ...
«
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
»
Free download pdf