SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )
TASAVVUF GÜLLERİ... Düşünceden öte ve zamanın kıskıvrak yakalayamadığı bir nefeslik kanat çırpınışları.. Belki de günah defterin ...
okyanusunun suyunu azaltamaz, aksine her aşk ehli seher vakitlerinde ağladıkça gül kokulu yağmurlar yağmaya devam eder. İşte o z ...
hissini yine açlığın ta kendisiyle çarpıştıranların yedikleri cinsten iki gün güneşin altında kalsa kokuşup nefret edeceğin hale ...
atmaya cesaret.. Keşke bir yolcu berzah illerindeki seferinden dönerken şu bizim yas konağına da uğrasa da onun sohbet kandili b ...
keşif-ü kalp devesinden düşüp bir vefa çölünün toz toprağına karışıp gitmişiz. Şimdi desem ki suskunluk tünelinde ne görüyorsun? ...
mahşer meydanında yaka paça gitmeye başlarız. Zevklerin bataklığında yüzerken paçanı aşağıdan sımsıkı tutanın elini görsen eyvah ...
yılanının zehrinden daha da zehirli.. Harut ila Marut’un öğrettikleri sihirlerin firavunları dolaşmakta o kuyuda.. Hani ne oldu? ...
kokular, reyhan rüyasından beni uyandırmasın. Bak işte sen de ben de yolumuzdan olduk. Şimdi Hızır’ın Musa’ya selam verdiği yerd ...
anahtarlarını verin demeyesin. A şaşkın Hint horozu! gönül kapılarının anahtarı hangi kimyadan oluşuverdi daha bilemedin mi? hoş ...
arıyorlar. Kazmalar kürekler ellerinde eştikçe mezar kokuları gelmeye devam ediyor. Mum da aciz mum ya da mumyayı yapansa hepsin ...
Dur hele ‘bayağı’ kelimesi seni bu kitaptan soğutup da düşüncen deve gibi oturup kalmasın. Nefis zorlanmadan, yanmadan, sıkıntıy ...
yakmışlar. Sen üşüdüm deyip de ısınmaya kalkarsan, o canım tenini kabir soğuklarıyla sarıverirler. Ey kasvet halvetinde olan göz ...
kaldıktan sonra aniden seni sebepler girdabı o güneşin karşısına çıkarıverse, göz kapaklarındaki tedbirden başka hiçbir şey seni ...
Hatta öyle anlar geldi ki yürüyen çok cesetle arkadaşlık ettik. Çocukluğumu hatırlıyorum. Ezanlar beni öyle etkilerdi ki tüyleri ...
selamlaşmışlar bile.. Zikir içindeki deryalarda ısrarı itirafı, acizliğimi, kötülüğümü, kısaca insani olan her şeyimi karşıma ko ...
eski alışkanlıklar sahte dostlar gibi peşimizi bırakmamak için çok zehirli şerbetleri çok güzel hurilerle sunmaktalar. Yine ders ...
zaten buraya kadar zahmet edip de gelmezdin. Peşimize takılıp geldiğine göre senin de hoşluk dersinde yıkanman farz oldu. Şimdi ...
devirmeye başladığında bende toz toprak içinde kalayım.. Veya Lut’un evine gelen meleklerin oturdukları sandalye et beni, azabın ...
sana daha fazla kuyruk sallamaya başlarlar. Ekmek o kadar gözlerini kör etmiştir ki yuvasından çıkan kunduz gibi güneşi görmezle ...
görecek.. Ey sırdaşlığa soyunmuş sabah güneşi! Şu uzun gecelerde seni o kadar andım ki gece geceliğinden utandı da ayı misal ver ...
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
»
Free download pdf