SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

hale gelir. Neyse binadan içeriye biraz korkak adımlarla girdi. Az ilerde bir mezar vardı ve mezarın taşında da şu beyit yazmakt ...

Aniden verdiği bir kararla yönünü kendi köyü olan iki ova uzaklıktaki yere doğru çevirdi. Artık bütün hazineye kendisi sahip olm ...

TASAVVUF GÜLLERİ... Düşünceden öte ve zamanın kıskıvrak yakalayamadığı bir nefeslik kanat çırpınışları.. Belki de günah defterin ...

açmasına ama karşısında hazinenin yerini tarif eden bu tonton dedenin gülen yüzüyle karşılaşınca eyvah dedi. Ve gözlerinin önüne ...

okyanusunun suyunu azaltamaz, aksine her aşk ehli seher vakitlerinde ağladıkça gül kokulu yağmurlar yağmaya devam eder. İşte o z ...

kurulmuş ve bir tas çorba bırakılmıştı. Öyle acıkmıştı ki o çorbayı kana kana içti. Suya elini uzatırken birden define tepesinde ...

hissini yine açlığın ta kendisiyle çarpıştıranların yedikleri cinsten iki gün güneşin altında kalsa kokuşup nefret edeceğin hale ...

Bak beni hangi bohçaları açmaya mecbur ettin. İyi mi oldu kötümü oldu sen kendi aklına sor. Ben biraz rüzgara halı serip uçmak i ...

atmaya cesaret.. Keşke bir yolcu berzah illerindeki seferinden dönerken şu bizim yas konağına da uğrasa da onun sohbet kandili b ...

gölü bilmez. Akıl kütüphanesinde belki resim olarak vardır ama surette yoktur. Buradan anlıyoruz ki yaşamak farklıdır, bilmek fa ...

keşif-ü kalp devesinden düşüp bir vefa çölünün toz toprağına karışıp gitmişiz. Şimdi desem ki suskunluk tünelinde ne görüyorsun? ...

geldi geçti. Bunlarda öyleleri vardı ki bugün bile elde edilmesi çok zor servetlere hakim olmuşlardı. Bazıları onlara hak emir u ...

mahşer meydanında yaka paça gitmeye başlarız. Zevklerin bataklığında yüzerken paçanı aşağıdan sımsıkı tutanın elini görsen eyvah ...

Hocam bu çalılıklardan çıkalım da tepeden şu muhabbet deryasına bakalım.. Biraz ekmek yiyelim, biraz sohbet edelim, birazcık da ...

yılanının zehrinden daha da zehirli.. Harut ila Marut’un öğrettikleri sihirlerin firavunları dolaşmakta o kuyuda.. Hani ne oldu? ...

başıboş dolandıktan sonra olduğu yere çakılır, kalır. Hem kendini hem de sahibini rezili rüsvay eder. Şimdi bu dar bakış pencere ...

kokular, reyhan rüyasından beni uyandırmasın. Bak işte sen de ben de yolumuzdan olduk. Şimdi Hızır’ın Musa’ya selam verdiği yerd ...

seni, tozlu meydanlarda avlamadan sen onu secde okuyla yarala ki yarın ekberi mahşerde bir yudum cennet şarabından nasibin olsun ...

anahtarlarını verin demeyesin. A şaşkın Hint horozu! gönül kapılarının anahtarı hangi kimyadan oluşuverdi daha bilemedin mi? hoş ...

mu? İşte o beni öyle cezp ediyor ki sır perdesine yüzümü sürmek nasip olur mu diye yalvarıyorum. Neyse, gelelim bizim başımızdan ...